SEÇİM SONUÇLARI VE UZLAŞMA KÜLTÜRÜ
Bir toplumda uzlaşma kültürünün var olması o toplumun bilgi ve bilinç düzeyinin gelişmiş olmasına bağlıdır.
Bu kültür kişilerin ya da toplumun herhangi bir konuda ortak bir alan bulma yöntemidir.
Bu yöntemin uygulanması farklı görüşte olan kişilerin de aynı amaç doğrultusunda birleşmesidir.
Ancak bilinçli olarak sahip çıkılan bu kültür o toplum içinde var olmadığı takdirde farklı yaklaşımların örneğin,fırsatçıların ortaya çıkmasına neden olur.
7 Haziran 2015’te yapılan genel seçimde partilerin oy dağılımını toplumdaki kültürel oluşumların bir yansıması olarak değerlendirirsek;
-AKP’ye oy verenler genelde dogmatik ,fırsatçı,tutucu,kişilere itaat etmeyi kural haline getiren ve kendi dışında kapalı olan bir kitleyi,
-CHP’ye oy verenler genelde laikliği benimsemiş,seküler dürüst ve temiz bir toplum yapısına sahip olmanın özlemi içinde olan bir kitleyi,
-MHP’ye oy verenler genelde Türk-İslam sentezini temel alan kendi ilkelerine bağlı olan ve bu ilkelerden ödün vermeyen bir kitleyi,
-HDP’ye oy verenlerin çoğunluğu etnik kimliklerini ön planda tutan kendi toplumunun bağımsız olmasını amaç edinen bir kitleyi temsil ettiklerini söyleyebiliriz.
Yazılı ve görsel medyadan takip edildiği üzere 2015 seçimlerini,geçmişte yaşanan ve muhalefet partilerinin de sıkça gündeme getirdikleri ve toplumca da bilinen bazı olumsuz olaylar karşısında 13 yılık AKP’nin iktidardan uzaklaştırılmasının genel bir özeti olarak görebiliriz.
Bu koşullar dikkate alınarak AKP dışındaki öteki muhalefet partilerinin kendi ilkelerinde ayrılmadan kendi aralarında anlaşarak 3’lü bir koalisyon hükümeti kurabilirler.
Ekonomik,siyasal ve toplumsal sorunların gittikçe artarak yaşandığı ülkemizde bu sorunların acilen çözüme kavuşturulması için zaman kaybetmeden AKP dışında uzlaşma kültürünü benimsemiş 3’lü bir koalisyon (CHP,MHP ve HDP) hükümetinin kurulmasına büyük ihtiyaç duyulmaktadır.