SADECE BİSİKLET YARIŞI DEĞİL Kİ…-Hasan İlhan
Sorunların tespitlerinde nedense bütün herkes son kavşağa kadar hemfikirdir…
Ne var ki, daha sonra sorunun çözülmesi noktasında herkesin ayrı yollara düştüklerini görürüz.
İşte size bir örnek:
47. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, 24 Nisan Pazar günü İstanbul’da (121 Km.) ilk etap yarışı ile başladı.
Dün de 2. etap yarışı Kuşadası-Turgutreis arası 181 km. koşuldu…
3. Etap bugün, Bodrum-Marmaris 166 Kilometre…
Yarın da Marmaris-Pamukkale arası 209 km. ile 4. etap koşulacak.
Perşembe günü de, 5. etap 221 km. mesafe ile Denizli-Fethiye…
Fethiye-Finike 6. etap yarışı ise, Cuma günü 194 km. mesafesi ile tüm hızı ve heyecanıyla devam edecek.
7. Etap 135 km.lik Tekirova-Manavgat yarışı da Cumartesi günü…
Ve Pazar günü son etap…
160 Kilometre ile Side-Alanya.
Toplamda 1387 Kilometre…
Elbette az değil, Türkiye’nin en önemli spor organizasyonlarından birisi haline gelmiş durumda.
Çünkü 120’den fazla ülkede ve 28 dilde canlı yayınlarla izlenecek olması başlı başına bir kanıt sayılır.
Türk turizmine ve özellikle yarış yapılacak etap üzerinde bulunan yörelerin, turizm ilçe ve beldelerinin canlı yayınlarla tanıtımının yapılması bu yarışın bence en önemli özelliğidir.
Alanya etabında dönüş yerini çoğumuz biliriz…
Çevre yolunun doğu girişi ile D–400 Karayolunun kesiştiği yer. Yani; ne Kestel, ne Mahmutlar, ne de Kargıcak beldelerine uğramadan gidecekler…
Bu müthiş organizasyondan, ölçülemez tanıtımdan Kestel, Mahmutlar ve Kargıcak beldelerinin yararlanamamasını nasıl izah edeceğiz?
Ya da izah edecek bir Allah’ın kulu var mıdır?
Yarış için şartlar müsait değil…
Peki, müsait olmayan şartları ortadan kaldırmak için ne yaptık?
“Ufkumuz yetmedi”, desenize…
Ya da başka işlerimizden dolayı vaktimiz…
Üstelik Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Sayın Emin Müftüoğlu’nun da Alanyalı olduğunu düşünürseniz…
Aklımıza gelip “acaba olur mu” diye arayıp sormadık bile, değil mi?
İnşaat ve Emlak sektörü nasıl düşünmez en büyük tanıtım aracını,
Turizmi oluşturan otel sahipleri ve acente yetkilileri…
Birbirlerini yemekten başka vakit bulamayan yerel siyasetçiler.
Biz hep derdik, “Çiftçinin senesi bitmez” ya da “Göç yolda düzelir” mantığını artık bıraksak olmaz mı?
Bor’un pazarı geçmeden, hemen şimdiden seneye çalışalım da, bari kendimizi affettirsek…
Umarım bir sonraki yarışta son dönüş kavşağının Kargıcak beldesi olduğu ve her türlü sorunun çözümünde profesyonel olmayı bilen siyasetçi çizgisini yakalamış, herkesin doğru yolu bulabildiği hemfikir düşüncelerin icraata dönüştüğü bölge oluruz.
Sağlıklı bir hafta dileğiyle.