OLAYLARIN YAZILMAYAN, KONUŞULMAYAN GERÇEKLERİ
1- Darbeler yargılanıyor. En sonuncusundan başlandı, paşaları sağ olduğu için ondan öncekilere de sıra gelir mi, sağ kalanları var mıdır? Bilemem. Sonuncusunun mağdurları (haksız suçlanıp cezalandırılanlar) ortadan kaybolanlar hep gündemde. Sağdaki, soldaki mağdurum diyenler konuyu ve gerçekleri saptırmaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar. Örneklerin binlercesinden bilirkişi’ni yazıp, kararı gene yurdumun arif insanına bırakıyorum.
a- Bir gün sağ, bir gün sol grupların taşlı, sopalı, zincirli, silahlı yürüyüşleri ile (ki bunlar daha sonra dış kışkırtmalar ve ortak çıkarlar ile karşılıklı anlaşmalı yürüyüşlere dönüştü) ekonomi ve sanayi projeleri çok büyük zarara uğradı. Bugünün parası ile milyarlar zarar uğradık, örneğin; (Afşin-Elbistan termik santral projesi) 1978’de başlandı. 1982’de biter dendi, sağ sol anlaşmalı yürüyüşler ile bitmedi. Dostum 82’de ordayken dünyanın en büyük şantiyesi unvanına sahip (40 kilometre kare) orada (200 metrede bir makineli askerler) vardı. İşçiler arı gibi çalışıyordu. Zaman zaman 11 bin işçi. Yürüyüş yapanı, bağıranı ‘VUR’ emri verilmişti.
b- Üç bin küsür ‘İmam Hatip Okulunu’ o paşalar açtı.
c- Kahramanmaraş katliamını yaşayan insanların konuşmalarını dinleyen dostum söylenip, yazıldığı gibi 170 kişi değil onlarca 170 kişilik solcu grupların bir yunan katliamı kadar vahşice öldürüldüğü.
d- Eğer darbe yapılmasaydı bu sağ, sol kavgasının bir iç savaşa dönüşmek üzere olduğunu (öyle ki manavdan dolmalık biber isteyeni solcuların ‘sağcı’ diye dövmesine kadar iş son raddeye gelmişti. Aile içi bile bölünmüş, yaralamalar, öldürmeler başlamıştı.
e- Ne dedi demokrasi savunucuları o zaman bırakılsaydı da iç savaş olsaydı aynı Amerika kuzey-güney iç savaşı gibi. Arkasından birbirine kenetlenmiş daha güçlü bir toplum çıkardı. Demokrasi kuvvetlenirdi, darbe bunları önledi dediler. Karar gene sizlerin, olan oldu, ölen öldü. Biz geleceğe bakalım. Bırakın şu işleri…!