NO-EL BABA AYAZ ATA’YA KARŞI
Şimdi yılbaşı geliyor ya gündem bir ay öncesinden belli oldu “Müslüman Noel Kutlamaz” Noel; Her yıl 25 Aralıkta, İsa’nın doğum gününü kutlamak amacıyla yapılan Hıristiyan bayramıdır.
Yine Hıristiyanlara göre kutsal olan bir diğer yortu ise 25 Mart Ermenilere göre de 7 Nisan’dır. Hz Meryem’in Hz İsa’ya bu tarihlerde hamile kaldığına inanılır.
Yani Noel bir Hıristiyan geleneğidir.
Noel Ağacı süslemek aslında Avrupa’da bir Germen (Alman) geleneğidir.
Eski Germen ‘dinlerinde’ ağaç kutsaldır ve Germenlere bu gelenek Pagan inanışından gelmiştir.
Paganizm aslında bir din değil altında başka dinlerin mevcut olduğu (Şamanizm, Druidizm, Vikka vb) şemsiyedir.
Paganizm felsefesi: İnsan, bitki, taş, toprak, hayvan gibi yaşayan her canlının ve varlığın bir ruhu olduğundan, hiçbir kurala bağlı olmadan doğayla uyum içinde yaşamayı öğütler.
Noel ağacı süsleme geleneği Avrupa’da uzun süre kabul görmemiştir. İtalyanlar, Fransızlar ve İspanyollar ‘pagan geleneği’ diye hor görüp aşağılamışlardır.
Bu geleneğin Avrupa’nın tamamına hâkim olmasının mazisi ise en fazla 80-90 yıldır.
Noel Baba Efsanesi: İ.S 245 yılında Fethiye, Patara’da doğmuş St Nicola (Santa Claus) varlıklı bir ailenin çocuğudur.
Kendini insanlara adamış özellikle denizcilerin ve çocukların sevgisini kazanmış İ.S. 326 yılında ölmüş Demre’ye gömülmüş ve sonradan adına bir kilise yaptırılmıştır.
Yıllar sonra mezarı gizlice sökülmüş ve kemiklerinin bir kısmı yurtdışına kaçırılmıştır.
Geriye kalanlar Antalya müzesindedir.
1951—1955 yıllarında Nicolas’ın Noel Baba olduğu anlaşılınca özellikle Yunanistan, İspanya ve İtalya’nın “Türkiye Arap ülkesidir turist olarak gitmeyin” propagandalarına karşı hemen çalışmalar yapılmış ve Adnan Menderes döneminde ilk Noel Baba temalı posta pulu 1955 yılında bastırılmıştır.
Faydası olmuş mu?
Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 1955 yılı 79.369- 1956 yılı 99.414 kişi.
Yılbaşı kutlamak: Hıristiyanların İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel, eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır.
Türkleri tek Tanrılı dinlere girmeden önce, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunduğuna inanıyor bu ağaca “Hayat ağacı” diyorlardı. (Bu ağacın figürleri geleneksel Türk halı ve kilimlerinde bugüne kadar yaşatılmıştır.)
Türklerde güneş çok önemlidir, geceler kısalıp, gündüzler uzamaya başladığı 22 Aralık’tan itibaren gece ve gündüzün savaştığına inanılırdı.
Uzun süren bir savaştan sonra gün geceyi yener ve büyük bir zafer kazanırdı.
Türkler güneşin bu zaferini büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutlarlardı.
Güneşin zaferden sonra ki doğuşuna Nardugan denirdi, nar, güneş-dugan, doğan yani Doğan Güneş. Güneşi geri verdi diye Tanrı’ya dualar edilir Akçamın altına hediyeler konur, dallarına renkli kumaşlar bağlanarak o yıl için dilekler dilenirdi.
Akçam ağacı ise yalnızca Orta Asya’da yetişir.
Bu yüzden ağaç süslemek Türklerden Hıristiyanlara geçmiştir ve Türkler de İsa’nın doğum günü olarak değil güneşin doğuşu olarak kutlamışlardır.
Eski Türklerde Soğuk Hanı Ayaz Ata’dır, efsaneye göre soğuk havalarda ortaya çıkar ve aç fakir kimsesiz insanlara yardım ederdi.
Anadolu’da Beydili Alevi Türkmenlerinin (Sıraç) geleneksel yaşamlarına baktığımızda eski Türk gelenek ve göreneklerinden hiç kopmadığına şahit oluruz.
Son söz; Mutlu yıllar.