NERELİSİN?- Sudi Çandır
Bir yöreyi tanımak için türkülerini dinleyecek, insanıyla muhabbet edeceksin.
Ne güzeldir türkülerimiz.
Acıyı, sevinci, hüznü, isyanı, kabullenişi, ezikliği ve insana dair her duyguyu türkülerle yaşar, türkülerle dile getiririz.
Karlı dağlar karanlığın bastımı,
Kahpe felek ayrılığın vaktimi.
Karlı dağlar ne olur ne olur
Asker ağam gelse yarelerim ey olur ey olur.
Zara’lı Halil’e ait bir Sivas türküsüdür. Bir hastanın dağlara yakarışı vardır.
Eskiden yol yok, iz yok.
Özlemiştir askerini ve başlamıştır dağlara yalvarmaya ne ilaç çaredir nede başka bir şey.
Bir sarımlık, bir görümlük hasrettir derdinin dermanı.
Bir yöreyi türküleriyle tanıyacaksın.
Çamlığın başında tüter bir tütün
Acı çekmeyenin yüreği bütün.
Yozgat’lı Nida Tüfekçi’in bir derlemesi.
Yozgat’ın Karacalar köyünde yaşayan Fikriye ve Ziya nişanlanmış ancak ziyanın ani ölümüyle yıkılan Fikriye orijinali 30 kıta olan bu ağıtı yakmış yüreğinin acısını paylaşmıştır.
Bir yöreyi türküleriyle tanıyacaksın.
Doğuya gittikçe ezilmişliğin, çaresizliğin, var olma mücadelesinin notalara serpildiğini, bazen bir köy düğünündeki coşkuyu kimi zamanda kadere olan isyanı görürüz. Kuzeye çıktığımız her yolculukta ya bir horonla coşar yâda bir tulumun yayladan yaylaya çığırışıyla hüzünleniriz.
Egede ise efeliği, direnişi, sesine kanat takmış bir zurnanın dağdan ovaya uçuşunu görürüz.
Ormancıya yakılan ağıt dilden dile ulaşır sonraki nesillere.
Çerkez kaymakamın havse’ye olan aşkı Halil efenin ölümüne kadar uzanan bir sürecin yaşanmasıyla son bulur. Çakır da gözlü Gülsüm’ümü Çerkez kaymakam aldı.
Güneye indikçe torosların, Yörüklerin ve çeşit çeşit obaların hikâyeleri çıkar karşımıza. Cepkenimi serdim taşa, yazılanlar gelir başa. Ne farklı bir kabulleniştir. Yaratanın tercihine boyun eğip yazgıya kadere isyan etmeden için, için ağlamak.
Bir yöreyi türküleriyle tanıyacaksın. “Erzurum çarşı pazar leylim aman, aman”. Soykırım iddialarının bir sevda ile nasıl anlamsız kaldığını görürüz, bir ermeni kızına Erzurumlu gencin aşkında.
Diyarbakır’da başka türlü ağlamış şairin yüreği. Urfa’da başka türlü.
Meriç’e, Tunca’ya Arda’ya isyan vardır aman bre deryalar kanlıca deryalar türküsünde.
Bir yöreyi müziğinden, folklorundan, destanlarında ve türkülerinden tanırısınız. “Özü ağlamayanın gözü ağlamaz” derler.
“Yüreğinde yangın olmayanın eli hep soğuktur”
“Bir gün bile aç kalmamış insan için herkes toktur”
Türküleriyle tanıyacaksın bir yöreyi.
Çünkü bizi en iyi “Türkülerimiz anlatır” sağlıcakla kalın, mutlu haftalar diliyorum