NEREDEN NEREYE “BASKI VE GAZETECİLİK”
“Yaşamın her kesiminden ünlü düşünürler der ki; geçmişini, tarihini bilmeyen toplumlar, temeli olmayan bina gibidir. En ufak sarsıntılardan etkilenir ve çoğu zaman da çöker”
NEREDEN:
8-9 yaşlarında babasız kalıp yaz tatillerinde toplumun her kesiminden çalışıp çıraklık yaparsanız, 60’lı yıllarda Anadolu’dan İstanbul’a gelip üniversite okurken de gündüz okul, gece çalışırsanız, okul ve askerlikten sonra da yurdun çeşitli yörelerinde özel ve kamu hizmetlerinde görevle yaşam mücadelenizi sürdürürseniz elbette birçok şeyi görür, duyar yaşarsınız ve nerelerden nereye gelindiğini daha iyi fark edersiniz.
Yıllar öncesi kasaba ve şehirlerde matbaa, baskı makineleri elle veya ayakla çalışırdı. Kağıtlar elle tek tek makineye konur, alınırdı. Bunun için el, ayak, gözün bir anda aynı hızla yüzlerce defa tekrarı çok önemliydi. İş yerleri gözden uzak, bodrum katları, gün yüzün görmeyen mekanlardı. İçine girince mürekkep ve kağıt kokuları karışımı adamı boğardı. Basılacak işte eğer bir resim varsa, işte o zaman haliniz dumandı. Sipariş üç büyük şehirden birine gitmek zorundaydı. Zira çizim için ressam, basım için metal klişe levhaları ancak oralarda vardı. Kasabalarda baskı makinesinin bulunduğu odanın bir köşesinde üstü basılı kağıtların karman çorman toz kaplı yığını ile dolu bir masa olurdu. Yerel gazete de buralarda basılırdı. Her yörede, kasabada olmasa bile şehirde muhakkak, “mahalli bir gazete” olması gerekirdi. Resmi dairelerin yasal duyuruların, nüfus cüzdanı, ehliyet vs kayıplarının mahalli gazetede ilanı olmadan işlem yaptıramazdınız. Bu gibi işleriniz günler sürer, tamamlardınız. Mahalli gazetelerin zorunlu dağıtıldığı yerlerde vardı. Resmi daireler, bürolar, esnafın içi, halk için yeterli sayıda basım yapılmalıydı. Fiyatı bile vardı, (5 Krş) yazılırdı. Ama bu sembolikti ve hiçbir zaman dağıtımda bu para alınmazdı. 60’lı yıllarda İstanbul’da okurken çalıştığım Reklam firması ile meşhur “Babali yokuşunu” tanıdım. O zaman oraya “Montecarlo” diyordu oranın çalışanları. Okunuşu Montekarlo (Avrupa’da kumarhaneleri ile meşhur bir şehir)
Gerçekten de öyle bir düzeni vardı ki, o benzetmeye uyuyordu. Şimdiki büyük gazetelerin basıma hazırlanışı da bir alemdi. Birçok çalışanı uzun cımbızlarla harfleri kutulardan alır kalıplara düzerdi. Fotoğraf ve resimlerin klişeleri yaptırılır, sayfaların kalıpları hazırlanıp, baskı makinelerine konurdu. Dev baskı makineleri çalışırken çoğu eski bina olan yerler temelinden sarsılırdı. Gürültüden konuşup anlaşmak cambazlık gibiydi.
NEREYE:
Şimdilerde ise durum çok farklı. İlerleyen teknoloji bu kesimde de büyük değişimlere uğradı. Bazı küçük basım evlerinde eski tip makineleri genelde görebiliriz. Makinelerin otomatikleşmesi ile elle yapılan birçok çalışma her şeyini geride bıraktı. Hele hele bilgisayarlı dünya basımı da girince bütün bu anlattıklarımız Tarih oldu. Metal klişeler, harflerin dizimi, sayfa kalıpları vs. bir bir yok oldu. Şimdi her şey bilgisayarda bitiyor. Rotatif makineler saniyede yüzlerce baskı yapıyor. Bütün büyük gazeteler yeni binalarında. Küçük basım evleri de (matbaa) aynı şekilde değişti. Her türlü malzeme üzerine reklam amaçlı basım yapılıyor. Yerel gazete basımları renklendi ve en önemlisi bu gazetelerde yörenin her çeşit haberini resimli olarak okuyup bilgi sahibi oluyoruz. Köşe yazarlarının çeşitli konulardaki yorumları ile yurdumuz ve dünyadaki olup bitenlerini takip edebiliyoruz. İnsanların, “Haber alma özgürlüğü”nün en önemli sektörü medyanın günümüz yaşantısındaki yerinin önemini artık bilmeyen kalmadı. Yazılı basın (Gazete mecmua vs), görsel basın (TV), radyolar artık yaşamımızın önemli parçalarından biri.
Haberciliğin ve gazeteciliğin toplum üzerindeki bu değerliliğini görüp çalışmalarını büyük bir özveri ile sürdüren ve bunu, çıkardığı İngilizce gazete ile pekiştiren Mahmutlar Post Gazetesi sahibi Mesut İlhan beyi ve ekibini yürekten kutluyor, başarılarının daimini diliyorum.
* Bu değerlere layık bir büro düzenlemesi yaptığı için de kendisini ayrıca kutluyor, hayırlar diliyorum ki bu büroda biz belediye başkanları ve köşe yazarları ile kahvaltıda haber sohbetleri yapabiliyoruz.