MATEMATİK GEREKSİNİMİ
Öğrencilik hayatımızda en çekindiğimiz derslerin başında belki de matematik geldiğini söyleyebiliriz.
Esasında matematik bilimin temeli olduğunu öğrencilik yıllarında pek anlayamayız.
İnsan yaşamında her zaman bu bilim dalı ile karşılaşırız.
O halde matematik nedir?
Bu konuyu ayrıntıya girmeden açıklarsak, matematik aksiyomatik bir bilim dalı olup başta aksiyonlar olmak üzere önceden doğru sayılan bilgilerden yola çıkılarak bilgilerin üretilmesidir.
Örneğin; “Bütün, kendisini oluşturan parçaların her birinden büyüktür” Önermesi, tersi düşünülmez gerekçesiyle kullanılan bir aksiyomdur.
Matematiğin bilimler sistemi içerisindeki yerini hesaplayabilmek üzere aksiyomatik bilgilerin ayırıcı özelliğine bakmamız gerekir.
Antik çağda başka bilimleri de kapsamına alan matematik eski Greklerde matematik astronomi ve müziği de içine aldığından “Mathemata” sözü “Öğrenilen –bilinen şey” anlamına gelmektedir.
Çağdaş anlamda matematik dalları aritmetik, cebir ve geometri olan bir bilimdir.
Bunları da açıklarsak;
– Aritmetik: Tek tek sayılar ve sayılarla uğraşan bir daldır.
-Cebir: Tek tek sayılar yerine a yada b gibi simgelerle gösterilen sayısal kümesine uygulanabilecek ilişkileri konu alır.
– Geometriye gelince bu da nokta alan ve hacim gibi değişik boyutlar içinde uzayda beliren çeşitli biçimler, bunların özellikleri ve aralarındaki ilişkileri inceler.
Matematik kavramını ve dallarını kısaca açıkladıktan sonra özellikle öğrencilik hayatımızda neden bu dersi öğrenmek zor gelir? Neden bu dersten öğrenciler korkarlar?
Orasını bilemeyiz ama bu dersten başarılı olamayan öğrenciler genelde analitik düşünme, sorgulama ve eleştiri yapma yeteneklerine pek sahip olamazlar.
Bu şekilde yetişen gençler ilerde yaşanan olaylar üzerinde neden-sonuç kurmakta zorluk çekerler.
Zorluk çektiklerinden dolayı sorgulama yetenekleri fazla gelişmemiştir.
Daha doğrusu bu kişiler “ Etliye-sütlüye karışmadan” hayatlarını idame ettirirler.
Ülkemizde yaşanan olayları medyadan takip etmekteyiz.
Acaba bizler yaşanan olaylar karşısında analitik düşünerek olayları sorgulayıp eleştiri yapabiliyor muyuz?
Buna olumlu yanıt veremeyiz. Çünkü yaşanan olaylar üzerinde genelde analitik düşünme sorgulama ve eleştiri yapma yeteneklerine pek sahip olamıyoruz.
Nedenlerinin başında belki de matematik eğitimine gerekli önemin verilmediğini söyleyebiliriz. Çünkü matematik kavramı insana şüpheyi öğretir. O zaman toplum soru sormayan şüphe etmeyen eleştiri yapmayan ince eleyip sık dokumadan düşünen insanlarla dolup taşabilir.
Öğrencilere zor gelen ancak iyi anlatıldığı takdirde zevkle öğrenilen matematik dersini sadece dört işlem olarak değerlendirmemeliyiz.
Matematiği bilen kişiler olayları analitik düşünürler, sorgularlar ve eleştiri yapma yeteneklerine sahip olurlar.
Bunlar matematik sayesinde olur.
Çünkü matematik bilimin temelidir
Nobelli matematikçi John Nash’ın söylediği: “İyi matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur” sözünü her zaman anımsayalım.