MATEMATİĞİ SEVEREK ÖĞRENELİM-Ender Karaca

Öğrencilik yıllarında bize en zor gelen derslerin başında matematik dersinin geldiğini söyleyebiliriz.
Bu dersi öğrenmek neden öğrencilere zor gelir?
Neden öğrenciler genelde matemetik dersinden başarılı olamazlar?
Neden matemetik dersinden korkarlar?
Bu konu hakkında eğitimciler herhangi bir araştırma yaptılar mı?
Orasını bilemeyiz ama, matemetik dersinden başarılı olamayan öğrenciler genelde, analitik düşünme, sorgulama ve eleştiri yapma yeteneklerine pek sahip olamadıklarını söyleyebiliriz.
Bu şekilde yetişen gençler ileride yaşanan olaylar üzerinde neden-sonuç ilişkisini kurmakta zorluk çekebilirler.
Zorluk çektiklerinden dolayı sorgulama yetenekleri fazla gelişmemiştir.
Daha doğrusu bu kişiler “etliye sütlüye karışmadan“ hayatlarını idame ettirirler.
Ülkemizde yaşanan olayları medyadan izlemekteyiz.
Özellikle emeği ile geçinen işciler, memurlar v.d. kendi haklarını aramak icin yeteri kadar örgütlü bir şekilde mücadele ediyorlar mı?
Neden kamu işleri, örgütsüz ve güvencesiz bir şekilde çalıştırılması kaydıyla taşeron firmalarına veriliyor?
Neden sendikal etkinlikler gittikçe azalıyor?
Neden emeği ile geçinenlerin milli gelirden aldığı pay gittikçe azalıyor?
Neden bütçe gelirlerinin büyük kısmı dolaylı, örneğin; akaryakıttan, tekel maddelerinden v.d. alınan vergilerden oluşuyor?
Neden bütçe gelirleri içinde yer alan serbest meslek (otelci, motelci, emlakçı, kasap, avukat, mühendis v.d.) erbabının payı yüzde 3’lük gibi küçük bir oranda kalıyor?
Neden toplam banka mevduatlarının yaklaşık yarısı 30 bin kişinin elinde bulunuyor?
Bunun gibi onlarca soru insanın aklına geliyor.
İşte burada analitik düşünce, sorgulama ve eleştiri durumu ortaya çıkıyor.
Acaba toplum olarak bunları açıkça dile getiriyor muyuz?
Daha doğrusu, analitik düşünerek olayları sorgulayıp eleştiri yapıyor muyuz?
Hiç tahmin etmiyoruz.
Bunun yanında matematiği severek öğrenen kişilerde şüphe kavramı her zaman ön planda tutulur.
Hatta bu kişiler yeri geldiği zaman kendi düşüncelerinden bile şüphe ederler.
Esasında matemetik insana şüpheyi öğretir.
Bununla birlikte bu kişilere hiçbir doğmayı kabul ettiremezsiniz.
Bunlar soru sormayı severler ve ezberden hoşlanmazlar.
İşte bu özellikteki gençler yetiştirilmek isteniyorsa matemetik egitimine daha çok önem verilmesi gerekmektedir.
Önem verilmediği takdirde ne olur?
O zaman bu toplum soru sormayan, eleştiri yapmayan, ince eleyip sık dokumadan düşünen insanlarla dolup taşar.
Sonuç;
Öğrencilere zor gelen, ancak iyi anlatıldığı takdirde zevkle öğrenilen matematik dersini sadece dört işlem olarak değerlendirmemeliyiz.
Matemetiği bilen kişi ya da kişiler olayları analitik düşünürler, sorgularlar ve eleştiri yapma yeteneğine sahip olurlar.
Unutmayalım bunlar matematik sayesinde olur.
Matemetiği severek öğrenelim ve öğretelim.
Çünkü matemetik bilimin temelidir.