MAHMUTLAR BETON KENTE Mİ DÖNÜŞÜYOR?- Ender KARACA

Bir zamanlar tüm Akdeniz bitkilerinin yetiştiği ve tabiat ananın biz insanlara bahşettiği o güzelim Mahmutlar beldesi bir daha dönüşü olmayan ve ucube bir kent modeli olan beton kente mi dönüşüyor?
Evet, dönüşüyor diyebiliriz.
Nedenlerinin başında hepimizin bildiği gibi rant koşullarının egemen olduğu bir ortamda özellikle yerel yönetimler, ellerinde var olan imkanlarla ve imar planlarında yaptıkları değişikliklerle yeşil alanları imara açtılar.
Bu kez imara açılan yerlerde bilmem kaç katlı, günün moda deyimiyle rezidansların yapımına izin verildi.
İzin verildiği zaman biz zannettik ki Mahmutlar beldesi günün deyimiyle daha çağdaş bir kent haline gelecekti.
Ama öyle olmadı.
Evet, Mahmutlar beldesi kısa bir zamanda beton kente mi dönüşüyor? Sorusu insanın aklına geldi.
Burada kazançlı olan inşaat sektörü, kaybeden ise yeşil alanlar oldu.
Daha doğrusu doğa katledilerek o güzelim muz bahçeleri, o güzelim narenciye bahçeleri, çok katlı rezidansların yapımına kurban edilerek yok edildi.
Yok edildi diyorum. Çünkü biz insanlar doğa ile birlikte yaşamak zorundayız.
Ama biz ne yapıyoruz?
Doğayı korumamız yerine, bu kültürden çok uzakta olduğumuz için hemen o yeşil alana inşaat izni veriyor ve doğayı yok ediyoruz.
Esasında kentleşme ve kentte yaşam kuralları yüzyılların birikimidir.
Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki kentlere gidin, görün bir kentin nasıl kurulduğunu ve doğanın nasıl korunduğuna bakın ve bizdeki kentleşmeyle mukayese yapın.
Aradaki farkın nasıl olduğunu göreceksiniz.
Doğanın katledilerek yerine bilmem kaç katlı rezidansların yapılması konusunda TMMOB Yönetim kurulunun 27 Mart 2011 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan bir haberine göre kentlerimizi, “Rantiyenin şantiyesi” olarak görmeyelim.
Yaşam alanlarımızın tarihi ve doğal güzelliklerini hep birlikte koruyalım.
Unutmayalım, Mahmutlar’da kısmen de olsa elde kalan doğal güzellikleri hep birlikte koruyalım.
Kaybedilen doğal güzellik bir daha geri gelmez.