Kutay'ın dava yorumu

Alanya’daki Gazetecilerin, Çilekeş ile ilgili dava yorumları
Yeni Alanya Gazetesi Politika Editörü Alper Kutay
Çelik’in tahliyesi ve kamu vicdanı
MAHMUTLAR Belediye Başkanı iken…
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından…
Mahmutlar Belediyesi’ne yönelik operasyon kapsamında…
“Suç örgütü kurarak yönetmek, üye olmak, örgüt faaliyeti çerçevesinde ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet, zimmet, malvarlığı değerlerini aklamak, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” iddialarıyla hakkında 22 ila 159 yıl arası hapis istemiyle dava açılan…
Mahmutlar Belediyesi’nin “eski” başkanı Ali Çelik, 25 Haziran Salı günü çıkarıldığı mahkemede, yaklaşık 8 saat ifade verdikten sonra “tahliye” edildi.
Cezaevi çıkışında bir açıklama yapan Çelik, “Adalete güvenim sonsuz, adalet yerini buldu, çok mutluyum” demiş.
***
Çelik’in bu açıklaması oldukça enteresan…
Çünkü…
Çelik’in güveninin sonsuz olduğunu söylediği “adalet”in Alanya’daki temsilcisi olan Cumhuriyet Başsavcılığı…
Aylarca süren takip/dinleme ve elde edilen deliller sonucu aynı Çelik hakkında “Suç örgütü kurarak yönetmek, üye olmak, örgüt faaliyeti çerçevesinde ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet, zimmet, malvarlığı değerlerini aklamak, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” iddialarıyla 22 ile 159 yıl arası hapis istemiyle dava açmıştı.
***
Demek ki…
Adaletin elinde o kadar sağlam deliller ve belgeler vardı ki, seçilmiş bir belediye başkanına bu suçlamaları yöneltmiş, 120 gün de cezaevinde tutmuştu.
Elbette Çelik suçsuz ise bir gün bile cezaevinde kalmamalı ve adalet yerini bulmalıydı.
Nitekim aynı adalet sisteminin savcılık makamı, seçilmiş bir belediye başkanı hakkında inanılmaz iddialarla ve oldukça uzun bir hapis süresini öngören bir dava açarken, adalet sisteminin bir başka önemli merci olan hâkimlik makamı, Çelik ve onunla ile birlikte tutuklu bulunan tüm sanıkları “yargılanmaya devam etmeleri” ve “yurtdışına çıkmamaları” şartıyla serbest bıraktı.
***
Elbette şeriatın kestiği parmak acımaz, elbette adaletin karşısında her yurttaş gibi boynumuz kıldan ince, ama… Kamuoyu vicdanının sesi olan bir mesleğin mensubu olarak şu soruyu sormak gerektiğini düşünüyorum…
“Madem elde onca delil vardı ve Ali Çelik inanılmaz iddialarla tutuklanıp cezaevine konuldu, 4 ayda ne değişti de bir anda tahliye oluverdi?”
Çelik’in de aralarında bulunduğu tüm sanıklar ilk duruşmada tahliye edildi, duruşmalara dün devam edildi, bugün de sürecek.
Devam eden bir davayı etkileyebilecek detaylara girmek istemiyorum, bu yüzden merak ettiğim birkaç hususu sizlerle paylaşarak yazıya noktayı koymak istiyorum.
***
BİRİNCİSİ: Ali Çelik bu mahkeme sürecinin sonunda yukarıda sıraladığım tüm suçlamalardan aklanırsa, kendisinin 4 ay boyunca cezaevinde tutulmasını sağlayan suçlamaları ortaya atıp iddianame hazırlayan Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında maddi ve manevi tazminat davası açacak mıdır? Yoksa “kaderim buymuş” deyip “hırsız, rüşvetçi, sahtekâr, zimmetçi ve dolandırıcı” nitelemelerini sineye mi çekecektir?
İKİNCİSİ: Delillerin karartılmaması için Çelik’in 4 ay boyunca cezaevinde tutulduğu, delillerin karartılma ihtimali ortadan kalktığı için de tahliye edildiği ileri sürülmektedir. Dava halen devam ederken, Çelik’e rüşvet verdiklerini/para alışverişlerinde işbirliği yaptıklarını ileri sürerek davanın ana omurgasını oluşturan esnaf veya işadamları üzerinde “Çelik 21 Temmuz’da yeniden belediye başkanlığına döner ve 7-8 ay boyunca başkanlıkta kalırsa bu durum işlerimizin üzerinde nasıl bir etki yaratır?” endişesi oluşur mu, oluşursa bu durum önceden verdikleri ifadelerinde herhangi bir değişiklik yapmalarına neden olabilir mi?
ÜÇÜNCÜSÜ: Çelik cezaevine girince Mahmutlar Belediye Başkanvekili seçilen, aynı zamanda Ali Çelik’in partisi CHP’nin Meclis Üyesi olan “Avukat” Murat Can’ın, Haber Alanya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Rıza Yanık’a yaptığı, “Ali Çelik’in davasında deliller, belgeler ve ses kayıtları var. CHP bu yüzden ona sahip çıkmadı. Mahkeme devam ediyor, bence Ali Çelik suçlu” açıklaması ne anlama gelmektedir?
***
(NOT: Ali Çelik’in Avukatı Adnan Özeren’in açıklamaları da oldukça dikkat çekici. Mahmutlar Belediyesi’ne denetim yapılmadığını, sadece telefon dinleme/teyp kayıtlarıyla hareket edildiğini savunan Özeren’in, “Delil araştırma yoluna gidilmeden, şartlar oluşmadığı halde teknik takip yapıldı. Hukuka aykırı gerçekleşen bu durumdan dolayı dinleme kayıtlarının imha edilmesi gerekiyor” sözleri dikkate alınırsa davanın seyrinin büyük ölçüde değişeceğini tahmin ediyorum.)