KÖREBE

Hüsnü Mübarek büyük bir halk isyanından sonra iktidardan indirilmişti. Arap Baharının “Bahar” olması umudunu taşıyan iki Bayan Doktor “Hüsnü gitmiş darısı bizimkinin başına” diye telefon konuşması yapınca “Rus turistler, Türkiye’yi terk eder.”
“Ne alaka?” diyeceksiniz..
Bu konuşmaları duyan istihbarat elemanları hemen harekete geçip doktorları tutuklarlar.
Araya hatırlı insanlar girer ertesi gün serbest bırakılırlar ama bu arada bir hayli işkence görürler. Buraya kadar anormal bir durum yok.
Çünkü “diktatörler” kendilerini koltuklarından edecek en küçük bir eleştiriye bile tahammül edemezler..
Teyzesini Saçları sıfıra kazınmış ve işkence görmüş halde gören çocuk kendi yaşıtlarını toplayıp Dera şehrinin duvarlarına rejim aleyhtarı sloganlar yazarlar.
“Kilis’e yağmur gibi füze yağar..”
Bu defa okul müdürü devreye girerek çocukları şikâyet eder.
Çocuklar tutuklanır akrabaları devreye girer ama sonuç alınamaz.
Cuma Namazı çıkışında Dera Valisinden yardım istenir.
Vali tepki gösterince kalabalık tarafından darp edilir..
Bunun üzerine korumlar ateşle karşılık verir dört kişi ölür.
Kalanlar camiye sığınır ama onlarda aynı sondan kurtulamaz.
İki kadın ve beş çocukla başlayan isyan, milyonlarca kadının ve çocuğun içler acısı durumunun satır başıdır.
Esad kontrolü kaybeder ve ağır silahlarla tank ve füzelerle muhaliflerin yaşadığı şehirleri ateşe verir.
Dönemin Türk Başbakanı “İnsan kendi vatandaşına tankla, topla, füzeyle saldırır mı?
Zalim Esed” der.
Sonra 3 yaşındaki Aylan bebeğin cansız bedeni vurur Bodrum kıyılarına, Jandarma Astsubayı Mehmet Çıplak ‘dünyanın en ağır yükünü taşır’ iki damla gözyaşıyla..
Stratejik Derinlik Akdeniz’de, Ege’de sulara gömülür..
Selahaddin Eyyubi kabrinde dua edip Emevi Camisi’nde namaz kılacaklardır.
Maalesef Kilis Tekke Camisi’ne füzeler düşmeye başlar.
Dünyanın en ileri demokrasisiyle yönetilen Suudi Arabistan ve Katar’la işbirliği yapılıp zalim Esad yıkılacak ve Suriye ileri demokrasiyle tanıştırılacaktır..!
Suriye Türk, Türkiye Rus uçağını düşürür.
Cin şişeden çıkınca neler olabileceğini kestiremeyenler sayesinde; Milyonlarca mültecimiz, nur topu gibi turizm krizimiz, milyonlarca işsizimiz, her gün bombalanan şehirlerimiz olur..
Suriye krizi için bir sürü plan yapılıp “Esad haftaya gidecek, gelecek ay Esad yok, bir yıl sonra Esad’sız Suriye” falları açılır ama hiçbirisi tutmaz.
O Suriye’den şimdi Kilis’e günde ortalama 4 füze düşüyor.
Uçak kaldıramıyoruz çünkü Rusya bölgeyi Türkiye için sağırlaştırdı.
Son tahlilde “derin strateji, yerim stratejine” dönüştü ve aranan suçlu bulundu.
Ahmet Hoca; Keşke ANNAN Planına değil de kurtuluş savaşını kazanıp, dünyayı önünde diz çöktüren “Yurtta sulh cihanda sulh” diyen ATA’ya sığınsaydı..