KISA, KISA-Sudi Çandır
Bu haftaki yazıma Başbakanımızın son tespitiyle başlamak istiyorum. Sayın Başbakanın medyaya karşı eleştirilerini yıllardır biliyoruz.
Ancak son dönemdeki medya tarifi oldukça ilginçti.
Candaş medya, yoldaş medya ve yandaş medya.
Konuyu biraz irdeledim ve Sayın Başbakanın aslında ne demek istediğini anlamaya çalıştım.
Çünkü hocası Sayın Erbakan’dan biliyorum anlamsız ve ucu bir yere dokunmayan hiç bir sözü söylemezler.
Bizler bu sözleri espri olarak algılarız ama altında mutlaka bir mesaj ya da eleştiri vardır.
Sayın Erbakan Sivas’ta yaptığı bir konuşmada,”Refah partisine oy vermeyenler patates dinindendir” dedi. (13.1.1991 Sivas Sıcak Çermik tesisleri)
Bu sözleri duyan herkes gülümsedi ve sempatik buldu.
Tesadüfen bir makalede okumuştum;”Almanlar, Açlıktan patates sayesinde kurtulmuşlar ve patatesi tanrı ilan etmişler”
Yandaş Medya: Muhalefetin iktidara destek veren guruba verdiği bir isim.
Yoldaş Medya: Solcu yazarların Kılıçdaroğlu’na verdikleri desteği protesto için yapılan bir tespit.
Candaş Medya: Alevilikte,” Can ölmez ten ölür” felsefesi çok önemlidir.
Bunun içindir ki,” Gelin canlar bir olalım” şeklinde başlar tüm davetler.
Can olmak: Hayata dair her güzel olayda ebedi, kalıcı ve samimi olmak arzusudur.
Sayın Başbakan bu tespitiyle Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğine atıfta bulunuyor.
Aslında bir anlamda kendisiyle çelişiyor “alevi açılımının” mucidi kendileriydi.
VERDİ; VERMEDİ
Candaş medya,” ABD ve İsrail bize istihbarat vermedi mi?”
Yoldaş medya,”Vermediler”
İsrail ve ABD yetkilileri,” biz verdik! Hep veriyoruz”
Yandaş medya,” Evet dostlarımız bize hep veriyorlar ama o gün hava çok sisliydi bizimkiler şey yapamamışlar. Birde üçer, beşer kişi gelince sorun oluyor. Delikanlı olsalar kalabalık gelirlerdi!”
HERON, POKEMON.
Bizim çocuklarımız TV başında çizgi film izlerken, anneler pasta, kısır ve çay partileri düzenlerken, o ülkenin çocukları iletişim ve bilim alanındaki hobi çalışmaları ile eğleniyorlar.
İsrail’li çocuk büyüyor ve “HERON” yapıyor.
Bizimkiler hala “POKEMON” biriktiriyor.
UZAYLI ZEKİYE
Yıl 1987 bir dergide.“ABD Mars’a yolculuk için düğmeye bastı”. Diye yazıyordu.
Aradan yıllar geçti ABD, Mars’a ilk insansız uzay aracını gönderdi.
NASA 2024 yılında insanlı bir uzay aracının Mars’a gönderileceğini açıkladı.
Onlar çocuklarına “Astronomi ve uzay” eğitimi verirken, bizler “uzaylı Zekiye” filmini seyrediyorduk.
İSTANBUL
19 Yaşında tahta çıktı. 21 yaşında İstanbul’u fethedip bir çağa ve bir imparatorluğa son verdi.
Osmanlı tarihinin en şanlı padişahıdır.
Tarihimizin en büyük fethini yaptığı için “Fatih” unvanını aldı. “Gemileri karadan yürütecek kadar akıllıydı”
Matematik, geometri, fizik ve astronomi konularında eğitim almıştı ve tam 7 dil biliyordu.
DAVOS
Limasollu Naci’nin 3 ayda İngilizce parolasıyla gönderdiği kitaplardan öğrendiği bir kaç kelime dışında bildiği bir dil yok.
Davos’ta gazeteciye bağırdı. İsrail’li yetkiliye bir dakika diye seslendi.
Uluslararası sularda saldırıya uğrayan gemimize bile sahip çıkamadı.
Kendi toprağındaki bir siperden çömelerek baktı.
Dafos fatihi unvanını kaptı.
Mutlu haftalar diliyorum.