1. Haberler
  2. Sudi Çandır
  3. İNSAN AĞLAMAZ MI?

İNSAN AĞLAMAZ MI?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsanın içini yakan ve acıların en derinini hissettiği anlarda, bir barajın kapakları gibi açılır ve boşalır kirpikler arasından yaşlar. Çaresizliğiniz tavan yaptığında, içinden çıkamadığınız ve gücünüzün tükendiği anlarda; sığınılan ‘son limandır’ gözyaşları.
Yanağınızdan ıslak ıslak kayıp yol alırken, yüreğinizin dehlizlerindeki sağanaklar hiç durmayacak muson yağmurlarını andırır adeta.
İnsan ağlamaz mı?
Ağlayarak dünyaya gelmek ayıp değil de, yaşamın bir evresinde dökülen yaşlar mı ayıp?
Mısır’da Cuntanın katlettiği Esma’ya ağlamayan ya da üzülmeyen insan düşünemiyorum. Filistin’de babasının yanında öldürülen çocuğun masum bedeni hala gözlerimin önünde duvar resmi gibi duruyor.
‘Bir avuç çocuk’ diye kaleme almıştım.
Bir avuç çocuklarımız pisipisine katlediliyor.
Sistemini korumaya çalışanların sığındığı ‘Devlet limanına’ kim bilir daha kaç can kurban verilecek.
Ağlamak kadar insani bir davranış var mıdır?
Ağlamak; İnsanca hem de çok insanca bir davranış.
‘Başbakan ağladı’ diye kınamak çok acımasızca.
Bende ağladım.
Ethem’e gözyaşı döktüm.
İsmail, Abdullah, Mehmet daha kaç yaşındalardı ki öldürülmeyi hak ettiler.
Mehmet henüz On Dokuzunda, Esma’dan sadece İki yaş büyüktü.
Ali İsmail’i katledenlerle, Esma’yı katledenleri neden birbirinden ayırıyoruz?
Esma’da, Ali İsmail’de özgürlük için çıkmışlardı meydana.
Birini Mursi’nin keskin nişancısı, diğerini birilerinin katil avcısı tüketti.
Ağlamamak olur mu?
Ethem’i 2 Metreden, Esma’yı 40 Metreden vurdular.
Ağlamamak mümkün mü?
‘Başbakana neden ağlıyorsunuz’ diye sorulmasını hiç doğru bulmadım.
22 yaşında toprağa düşen Abdullah Cömert evladımıza ben de ağladım.
Esma’ya da öyle.
Bazen hiç bilmediğim uzak diyarların yoksul, kuraklığında aç bilaç dolaşan kara çocuklara da ağlarım.
Ben insanım.
Kızmayın, eleştirmeyin Başbakanı.
Sadece anlayın. Ağlamak bankada işlem yapmak gibi mekanik bir davranış değil çünkü.
Ben o ağlamayı çok insancıl karşıladım.
Şimdi tek bir isteğim var.
Bir kez de Ethem için ağlar mısınız?
Ali İsmail için birkaç kelam eder misiniz?
Abdullah çok gençti.
Üzüldüğünüzü ifade eder misiniz?
Mısır’da yaşananları sizinle birlikte ben de lanetliyorum.
Efendim siz de birkaç ağacı kurtarmak uğruna canı alınanlara sahip çıkar mısınız?
Halk hareketlerinin bir ‘hak’ arayışı olduğunu ve halkın, dininin ırkının ve dünyanın her yerinde halk olduğunu, bir kez de olsa kabul eder misiniz?
O zaman akan gözyaşlarınız daha anlamlı ve samimi olacak.
Değilse…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!