HEY-KEL-Sudi Çandır
Başbakanın dilinden, “Bu ucubenin burada ne işi var?” “Ucube” dediği ünlü heykeltıraşımızın yaptığı eser.
Turizm bakanı, “Başbakan bu sözü heykel için söylemedi” dese de, “hayır ben bu sözü o heykel için söyledim” dedi.
Ben başbakana inanıyorum.
Kesinlikle heykel için söylemiştir.
Dobra bir insandır. Kendileri, resmi, heykeli, tiyatroyu velhasıl modern sanatları sevmeyen bir misyondan gelmektedirler. O ziyaretinde bunu açıkça ifade etmiştir. Bu arada sanatçı kisvesi altında yedi vitesli demokrasi için “Evet diyorum” diye poz poz resimler çektirenlere bu söylemler “kapak” olsun.
“Süper yetkili” ‘Anayasa’ mahkemesi nedir? Diye sordu bir arkadaşım.
Bak arkadaşım; bu ülkede süper emeklilik var mı? Var
Süper Lig, süper benzin, lüks hayat?
Hepsi var.
Süper yetkili anayasa mahkemesi neden olmasın?
“Yetkiyi kimden alacak diyecek oldu’’ güldüm…
Zihni sinir projelerini yaşı kırkların üzerinde olan herkes anımsar.
En son proje; Öncelikle sol koltuk içine plastik bir torba monte edilir.
Sonra daha öncesinden hazırlanan su ve rakı ıssız bir köşede bu torbayı doldurur. Yakanın iç kısmına yerleştirilen bir hortum dışarıdan görünemeyecek bir şekilde boynun yan tarafına iyice sabitlenir.
Etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra bir fırt çekilerek kafa demlenir. Ancak bu eylemi yapacağımız yer ve ortam çok önemlidir. Denize ya da dağ’a olan uzaklıkları bulunduğunuz yerin koordinatını öğrenerek tespit edebilirsiniz. Çok yakın bir zamanda GSM şirketleri bu konudaki çalışmalarını kamuoyuna duyuracaktır. Serbest mi, diye yazıp bilmem kaça göndereceksiniz.
İçip içmeyeceğiniz ilgili bilgi size anında ulaşacaktır.
Güzel şeyler olmaya başladı! Referandumun bitici vaadi olan tam özgür ve tam bağımsız demokrasi yavaş, yavaş yerleştiriliyor.
Örneğin; Artık Avrupa insan hakları mahkemelerine gidemeyeceksiniz.
Bu konudaki kararı ‘Ulema’ pardon başbakan verecek.
Bilmediğiniz ya da bildiğiniz her şeyi unutun.
Yepyeni bir ülkeye kavuşuyoruz.
“Türküm” diyemeyeceksiniz çünkü yeminlerden bile çıkarıldı.
İstiklal marşımızı okuyamayacaksınız.
Gerekçe çocukları soğuk ve sıcak havalarda boş yere ayakta bekletilip mağdur ediliyormuş.
Andımızı söyleyemeyeceğiz milli eğitim bakanının genelgesinde açıkça yazmaktadır.
Kabuk değiştiriyoruz.
Demokrasi ve özgürlük adına bütün haklarımız elimizden alınıyor.
Sağlık için sağlam elimizi kesen acemi doktor gibi bunlar. Dokuz yılda ne kadar geriye gittik, ne değerlerimizi kaybettik yazmaya sayfalar yetmez.
Asıl mesele sistemle ilgilidir. Maalesef dünya var olduğundan beri bu kavga hiç bitmemiştir 1980’li yıllarda Rahmetli Özal ile tanışmak zorunda bırakıldığımız zalim kapitalizm şimdi olgunlaştı ve yerini tekelleşmeye bıraktı Tek-el mantığından çok seslilik beklemek ne kadar safça bir duygudur.
Her neyse.
Türkiye önümüzdeki günlerde çok şeylere gebe Sancılı ya da sezer yan ama bir doğum var. Var da, ne doğacak hala farkında değil milletimiz. Oysa bunun ne olacağını Kars’ta söyledi başbakan “Ucube.
Sanattan anlamıyanların,sanat eserine \"UCUBE \"dediği bir ülkede yaşamak can sıkıcı.