HER 18 MART’TA İÇİM ÜRPERİR
“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!”
Ne güzel söylemiş Şair. Onlar tertemiz alınlarından hunharca vuruldular. Bu hilal uğruna yerlere uzandılar.
2 gün önce Çanakkale şehitleri Anma günüydü… Geçti ama ben yazmadan geçemedim… Bu hafta köşemi Kahraman Şehitler için ayırdım… Bu yazacaklarım ancak köşeyi doldurur… Onları bu kadar yere sığdırmak çok zor hiç şüphesiz…
18 Mart 1915. 1.Dünya savaşı en önemli ve hassas bölümü… Tarihimiz boyunca birçok savaşlar gördük. Başarısız olduğumuz muharebeler de oldu ama Çanakkale Savaşını başardık… Muhteşem ordusuyla Mustafa Kemal başardı… O dönemdeki bütün liderlere örnek oldu. Çanakkale Savaşı’nın altın harflerle yazılmasının en temel özelliğinden bir tanesi de; genç, yaşlı, kadın, erkek herkesin gönülden orduya destek vermesidir…
Türkülere bile ilham olan 15’lik delikanlılar sayesinde kazanılmıştır bu zafer…
Mukaddes vatan toprakları için, canlarını seve seve vererek; bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz imanları ile eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz aziz şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmışlardır…
Bu topraklar için koşa koşa ölüme giden şehitlerimiz için “Çanakkale Şehitler Abidesi” dikildi. “Çanakkale Geçilmez.” sözü altın harflerle tarih sayfalarına yazıldı. Topraklarımızda; ne aradıklarını, niçin geldiklerini bilmeden ölen düşman askerleri için Atatürk, “Topraklarımızda yatan bu askerler bizim konuklarımızdır, rahat uyusunlar.” diyerek ne denli hoşgörülü bir komutan olduğunu dünyaya gösterdi.
Satırlarıma yine Mehmet Akif Ersoy’un o güzel mısralarıyla devam etmek istiyorum;
“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.”
Biz onları hiç bir yere sığdıramadık ki Tarih’e sığdıralım… Onlar tüm dünyanın hayran olduğu aziz şehitler… Kelimeler boğazımda düğümleniyor. Bütün kelimeler kifayesini yitiriyor haznem de. Onları anlatmaya cümleler, yazılar hatta destanlar yetmez…
Biz bugün yatağımızda rahat uyuyabiliyorsak eğer, bu gözünü kırpmadan savaşa koşan o gençlerimiz sayesindedir… Şehitlerimizi 1 gün anmak değil, onları her gün yaşatmak bizim onlara şükranlarımızı sunmamızın en güzel yolu…
Ben;
“Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim, diyemem hatırana.”
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ SAYGI, ŞÜKRAN ve MİNNETLE ANIYORUZ…