GİZLİ TANIK UYGULAMASI

Avukat Murat Can’ın Açıklamaları Işığında, Gizli Tanık Uygulaması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, yargı süreçlerinde sıkça tartışılan “gizli tanık” uygulaması yeniden gündeme geldi. Alanya’nın tanınmış avukatlarından Murat Can, bu konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Gizli Tanık Nedir?
Avukat Murat Can’ın Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarından (2020/25) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 58. maddesinden yaptığı alıntılara göre, gizli tanık, kimliği gizli tutularak ifade veren kişidir. Tanık, bir suçla ilgili olarak beş duyu organıyla edindiği bilgileri mahkemeye aktarır. Ancak, tanığın kimliğinin bilinmesi, ifadelerinin güvenilirliğinin değerlendirilmesi açısından önemlidir.
Gizli Tanıkla Yargılamanın Sakıncaları
Avukat Murat Can, gizli tanıkla yargılamanın sakıncalarını şu şekilde sıraladı:
Adil Yargılanma Hakkının İhlali Sanığın, aleyhindeki tanıklarla yüzleşme ve onlara soru sorma hakkı kısıtlanmaktadır. Bu durum, adil yargılanma ilkesine aykırıdır.
İfade Güvenilirliğinin Denetlenememesi
Tanığın kimliği gizli olduğu için, ifadelerinin doğruluğu ve güvenilirliği tam olarak denetlenememektedir. Bu durum, yanlış mahkumiyetlere yol açabilir.
Çapraz Sorgu İmkanının Kısıtlanması Sanık veya avukatları, gizli tanığa kimliğini ortaya çıkaracak sorular soramazlar. Bu durum, savunma hakkını kısıtlar.
İtibar Kaybı ve Mahcubiyet Riski
Tanıkların, sanıkla yüzleşmeleri durumunda yaşayacakları itibar kaybı veya mahcubiyet gibi endişeler, “ağır tehlike” kavramı kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle, gizli tanık uygulamasına başvurulması için somut ve ciddi tehlike unsurlarının varlığı gerekmektedir.
Tek Başına Delil Olarak Kabul Edilememesi Tanık Koruma Kanunu’nun 9/8. maddesine göre, gizli tanık beyanı tek başına hükme esas alınamaz. Mahkumiyet kararı için ek delillerin de bulunması gerekmektedir.
Avukat Murat Can’ın Önerileri
Avukat Murat Can, gizli tanık uygulamasına başvurulurken şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Tanığın kimliğinin gizli tutulması için somut ve ciddi bir tehlike bulunmalıdır.
Gizli tanık beyanı, mahkumiyet için tek veya esaslı unsur olmamalıdır.
Tanığın beyanının güvenilirliği, adil ve uygun şekilde değerlendirilmelidir.
Sanığın soru sorma hakkı kısıtlanmamalıdır.
Gizli tanıkların dinlenmesi esnasında CMK nın 58/3 maddesinin son cümlesine göre “soru sorma hakkı bulunanların soru sorma hakkı” saklıdır.
Avukat Murat Can, gizli tanık uygulamasının, suç örgütleriyle mücadelede önemli bir araç olabileceğini, ancak adil yargılanma hakkının da gözetilmesi gerektiğini belirtti.
Haber: Sudi Çandır