EĞİTİM OKUL ve ÖĞRETİM-Tacettin Balcıoğlu
Okuma, günlük hayatımızın en başta gelen işlerinden biridir. Aynı zamanda Eğitim, bir kimseyi, ona bilgi vererek, güdülen amaca göre hazırlamak işidir. Bir doktor, bir öğrenci, bir hukukçu, bir tüccar, bir yazar, bir düşünür nasıl ki, bir öğrenci derslerini okuyup çalışmadan başarı kazanamazsa, bir doktor da tıp yayınlarını okumadan mesleğinde ilerleyemez. Hukukçu, tüccarda kendi mesleğiyle haberleri okumak zorundadır. Hele bir yazarın işi, en büyük silahı, öğrencinin en büyük aracı okumaktır. Kitap okumak; bir ışıktır. Tıpkı güneş ışığının tabiata, bütün canlılara, insanlığa fayda, sağladığı gibi; insan ilgisini çeken şeyleri, belirli bir konuda fazla bilgi ve ihtisas sahibi olmak için, okur. Bu bakımdan okunacak şeyleri seçerken çok dikkatli olmak, hele çocuklara, gençlere verilecek kitapları titizlikle seçmek gerekir. 1960 yıllarından beri okullarımız az, talebe fazla, iki öğretimli ve çok talebeli sınıflar hala devam ediyor. Japonya, 1899 yılının sonunda, zorunlu 10 yıl resmi okulu çalışmaya koymuş, böyle bir çalışma ile, günün ilim dediğimiz teknolojiyi yakalamıştır. Keza, 1952’lerde, taş, taş üzerinde kalmayan Güney Kore’yi görüyoruz, hep bu ilerlemeler, eğitimle olmuştur. 1945 Nisana aylarından kayıtsız şartsız teslim olan Almanya, 1948 model OPEL MARKA binek arabayı, 1948 yılında Kütahya da gözlerimle şahit oldum. Almanya teslim olduğu 4 sene içinde bakınız neler yapabiliyor? Türkiye’ye ihraç edebildi. Bu hal ise, toplulukların nasıl bir eğitim sergilediğini ortaya koyuyor.
-Bir ülkenin geleceği, o ülkenin göreceği eğiteme bağlıdır. Der Albert Einstein
İnsan eğitiminin nasıl geliştiği, şekillendiği yer, okuldur. Bu gün, 1950-1951 yılı başında okuyan müfredat programı uygulamadığında, ancak 10 yıl sonunda, Japonya, Güney Kore, Bütün Avrupa Birleşik Devletlerinin teknolojisini yakalayabiliriz. Okuma-yazma oranı da yüzde 80-90’lara çekilirse, tabi. Zamanın, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, politika alanında, eğitim bakanlığına kadar gelmiş, yükselmiş, düşünce alanında eşsiz bir isim yapan ve Türk Eğitim Tarihi’nin en önemli girişimlerinden biri olan KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN kuruluşunu ve Batı-Doğu klasiklerinin yayınlarını gerçekleştiren kişidir.
Muhterem Mahmutlular…
30 kadar İl, İlçe, Kasaba ve Belde gezdim, Beldemiz kadar mükemmel yer az bulurum. Barbaros Caddesi gibi, Atatürk Caddesi’ni de Aynı güzellikte görmek isterim. İki cadde arasında sadece isim farkı olmalıdır. Mahmutlar, gittikçe büyümeye devam ediyor. Denizi, çevre temizliliği, güneşi, havası sokakların bakımı gece aydınlığı, alt yapısıyla Avrupa şehirleriyle yarışa bilecek düzeyde bir beldemiz; fakat İlki, Orta, Lise okulları bu beldeye çok az, ilgililere: ve birde, Belediye binasının arka cephesindeki yeşil meydan, saha ve önündeki çok amaçlı vücut geliştirme hareketlerini bulunduğu yere: Allah için Bina vesaire yapımlar için satmayınız beldenin dinlenme hava almaya yeri olarak kalsın. SÖZ MÜ?