DOĞRU BESLENME SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN ŞART
Beslenme, insanın büyümesi ve gelişmesi sağlıklı ve üretken olarak yaşamını sürdürmesi için gerekli olan besinlerin alınmasıdır. Sağlıklı büyüme ve gelişme ve özellikle zeka gelişimi için, yeterli ve dengeli beslenme şarttır. Doğru beslenme dokuların yenilenmesini ve bağışıklık sisteminin sağlıklı olarak çalışmasını sağlar. Yetersiz, tek yönlü ve dengesiz beslenme vücut direncini azalttığından hastalıklara yakalanma olasılığı artmakta ve hastalıklar daha ağır seyretmektedir. Sağlıklı beslenme, iş yaşamında verimliliğin ve üretkenliğin artması açısından çok önemli bir rol oynamaktadır. Genç bir insanda bile ihtiyaç duyulan temel besin maddeleri ile vitamin ve mineraller yeteri kadar kazanılmazsa er veya geç ama mutlaka bir problem çıkar.
Bunun tersi de doğrudur: ihtiyacınızdan fazla besin maddesi tüketirseniz, hastalanırsınız. Ayrıca yiyip içtiklerine dikkat etmez, besinlerin seçiminde uyulması gereken asgari kurallara uymadığınız zaman da sağlığınız bozulabilir.
Kısacası beslenmenizdeki her yanlış size günün birinde ya hastalık ya da sağlık problemi olarak geri döner.
Beslenmenin sağlık üzerindeki kısa ve uzun vadedeki etkilerini araştıran bütün çalışmalar bu bilgiyi doğruluyor. Yani iyi bir hayat için “iyi, güzel ve doğru beslenmeyi” ya öğreneceğiz ya öğreneceğiz! Başka bir yol görünmüyor. orun da aslında tam bu noktada başlıyor. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu, hangi besinin ne zaman, ne miktarda, hangi yiyeceklerle ve nasıl tüketilmesi gerektiğini bilmek, bu işi hata yapmadan becerebilmek öyle pek kolay bir iş değil. Birçok şeyi bilseniz bile dikkatsizlik veya lezzetin o dayanılmaz çekiciliği sizi aldatabiliyor… Yaşamak için yiyoruz! Hayatımızı sürdürebilmek için buna mecburuz. Çünkü vücudumuz nefes alıp verebilmekten kanı damar sistemine pompalamaya, kaslarını hareket ettirebilmekten düşünebilmeye her işlevi için enerjiye ihtiyaç duyuyor.
Bu enerjinin tek kaynağı gıdalar, yani yiyip içtiğimiz şeyler. Arızalanıp bozulan, eksilip azalan, kırılıp dökülen vücut bölümlerimiz için de (tadilat-tamirat işleri) besinlere ihtiyacımız var. Örneğin L-Glutamin bir amino asit çeşidi olup kas tamiratında kullanılır. Daha önceki yazılarımda aminoasitlere değinmiştim.
Madalyanın başka bir yüzü daha var. Çok iyi biliyoruz ki yaşlanmanın doğal sonuçları, hatta cezaları olarak düşündüğümüz bazı sağlık sorunlarından doğru besinler yiyip içerek uzak kalabiliriz. Yanlış beslenerek (yani yanlış yiyecekleri fazla miktarda, doğru yiyecekleri az miktarda yiyip içerek) kansere, şekere, hipertansiyona, kalp hastalıklarına davetiye çıkarabiliriz. Gastrit, ülser, reflü hastası olabiliriz. Kilolu ya da şişman biri haline gelebiliriz. Sağlıksız bir hamilelik geçirebilir, sağlıksız çocuklar doğurabiliriz. Kansız kalabiliriz. Saçlarımız dökülebilir, tırnaklarımız zayıflayıp kırılabilir.
Şişkinlik, kabızlık, hemoroid ve benzeri birçok sindirim sistemi sorununun arkasında beslenme yanlışları var. Uykusuzluk, yorgunluk, yemek sonraları ortaya çıkan bitkinlik ve dalgınlıklarımızın arkasında da yeme içme yanlışlarımız etkili olabiliyor. Yanlış beslenmek kemik erimesinden diş çürümesine kadar onlarca sağlık sorununa davetiye çıkarıyor.
Her yazımda da değindiğim gibi doğru beslenmenin yanında doğru sporda yapmak gerekiyor, sadece kendinizi iyi hissetmek ve egoizminizi tatmin etmek için herhangi bir spor salonuna gidip, yazılıp sonrada hızlı bir şekilde hevesinizi kaybetmeyin. Hayatınızda her şeyi bilinçli yapmaya ve yaptığınız işten de haz almaya çalışın. Unutmayın ki bedeniniz ne kadar sağlam olursa ruhunuzda o kadar dengeli olur dolayısıyla rahat ve huzurlu yaşam sürersiniz.
Sevgili okuyucularım hepinize spor, sağlık ve huzur dolu yaşam dileklerimle.