DEMOKRATİK SAĞ – DEMOKRATİK SOL – DEMOKRATİK ŞERİAT – OSMANLI CUMHURİYETİ-Rıfat Kıymaz
Güzel Yurdumda Politik akımlar, siyasi düşünceler, bunların hareketlenmesi, meydanlara, sokaklara dökülmesi, bu ve buna benzer her şeyin başlangıcı 60’lı yıllara rastlar. 60’lı yıllar adeta bunlar için bir Milat olmuştur, 60’lı yıllardan önce, 60’lı yıllardan sonra. 60’lı yıllardan önce sağ, sol sokaklara, ortalığa dökülmemişti, bu CHP’li dendiğinde o kişinin okumuşlar içindeki yeri soldu, CHP’nin karşısındaki partilerde hep sağ olmuştu. Halkın % 70’lik bölümü sağı, solu bilmezdi, bu CHP’li, şu DP’li diye söylerdi.60’lı yıllar ile birlikte sağ, sol ortaya çıktı, bu solcu, bu sağcı denmeye başlandı. Zincirler, sopalar, bıçaklar, silahlar ile bu iki grup birbirlerine girmeye başladığında solculara bunlar komünist, komünistlerin Allah’ı yoktur acımayın vurun sloganları dolaşmaya başladı, bu dinsiz, imansız damgası garibim Üniversite öğrencilerine de vuruldu o yıllarda bende Üniversitede olduğumdan Anadolu’ya gittiğimde bu damganın eziyetini çektim, mücadelesini de verdim, camide onlarla namaz kıldım, Kuranı konuştum bu yanlış ve haksız söylentiyi kırmaya çalıştım, bu arada şunu da üzülerek gördüm ki bunu söyleyenlerin çoğu Kuran okumamışlar, okuyanlarda anlamını bilmiyor. Aradan 50 yıl geçti, bugünde bunların yarısı hala Kuran’ı okuyor ama anlamını bilmiyor.
Dışarıdan bakıldığında ‘ Takılmışlar bir tarikatın ardına sürüp gidiyorlar ‘ izlenimini veriyorlar ama öyle değil işte, her zaman derim güzel yurdumun arif insanı işini bilir, bu nedenle ben yurdumun insanını çok seviyorum. Bu vesile ile rahmetli büyüğümüz ÖZAL’ı bir kere daha rahmetle anıyorum, hep derdi rahmetli ‘benim vatandaşım işini bilir ‘ diye. Bu söz ile O aslında yurda ve dünyaya çok büyük mesajlar iletiyordu tabi anlayana. Solcularda sağcılara bunlar tarikat, yobaz, hurafeci gibi damgalar vurulardı.
İşte yazımızın başlığı burada başlıyor. Sol taraf ‘ORTANIN SOLU’, ‘DEMOKRATİK SOL’ gibi deyimler çıkartarak kendini yumuşak, ılımlı sol olarak göstermeye çalışırken, sağda ben yobaz, hurafeci çağ dışı değilim kabilinden kendine ‘DEMOKRATİK SAĞ’ deyimini yakıştırdı. Her iki tarafta bu ‘DEMOKRATİK’ deyimini kullanmak zorunda kalmıştı, zira her iki grupta kendilerine bir damga gibi yakıştırılan ‘ Komünist, dinsiz, yobaz, gerici, ‘ vs. gibi damgalardan çok zarar görüyor, bu kutuplaşma iç savaşa doğru gidiyordu. Bu nedenle ordu birkaç kez sivil idareye darbe yaptı. Bu darbelerde ‘ DEMOKRASİYE ‘ zarar verdi, Demokrasinin oturtulmasını geciktirdi dendi. Entel Dantel takımı bunu böyle yorumladı yıllarca ama bir kerecik bile bu darbeler yapılmasaydı neler olacaktı konuşulmadı. Beni bir Anadolu şehrinden ziyarete gelen yeğenim bir gün ağzı yüzü kanlar içinde eve gelince ‘ne oldu’ dedim, manava gitmiş dolmalık biber istemiş manav ve arkadaşlarından bir güzel dayak yemiş, neden mi dolmalık biber sağı, sivri biber solu temsil ediyormuş ve manav bu nedenle sadece sivri biber satıyormuş, yani solcu imiş. Şimdi okurlarımın çoğu ‘ hadi oradan yahu atıyorsun, hiç öyle olur mu diyecekler ben olsam bende inanmam. Ama o seneleri oralarda yaşayanlar eğer bu satırları okuyorlarsa bu ve buna benzer daha birçok olayı hatırlayıp acı, acı gülecekler. Bunu neden mi yazdım işte bu duruma gelmiştik, bir iç savaşın eşiğindeydik, kan gövdeyi götürecekti. Aile içi bölünmüşlük, sokak içindeki bölünmüşlük, şehir, şehir bölünmüşlük yurdumun insanını kırıp götürecekti, Neymiş efendim bu dökülen kan insanımı birbirine daha yaklaştırıp, demokrasiyi oturtacakmış, olmaz olsun’.
Lanet olsun böyle düşünceye.
Gelelim Demokratik Şeriata. ‘Osmanlı Cumhuriyeti ‘ filmiyle bunu bir hiciv havasında izledikte gerçek yaşamda konu nerede. Önceki yazılarımda buna değinmiştim, şimdi ise bir başka yönüyle yazacağım. Müslüman ülkelerin Demokrasiye geçmeleri zamanı geldi, ama Hıristiyan olan batı bunu tek başına beceremiyor, bir aracı lazım, bu aracı hem Müslüman olacak, hem Demokratik olacak, bilin bakalım kimdir bu. Bu örnek belki de lider ülke bizim güzel yurdumuz. Böyle görünmemiz gerekiyor, en son duyduğum meclisteki bütün tablolar Osmanlı olmuş, en son gördüğüm Jandarmanın Ay Yıldızındaki yıldız’a padişahın Serpuştunun takılması ( Bu püskül padişahın fesinin önüne takılır, sadece padişah takardı ). Bu ve buna benzer daha birçok örnek. Bir kısım insan acaba kayıyor muyuz diyor. Konu şimdilik çok hassas bir çizgide. BEKLE GÖR politikası izlemek en iyisi. Yurdumun insanına arif gözüyle bakın ‘ o işini bilir ‘.Ergenekonlar yaratıp toplumun huzurunu bozmanın alemi yok. Hoş birçok insan TV’de, yazılı basında onunda düzmece olduğunu söylüyor.
Hoşça kalın.