DEMOKRATİK DOLANDIRICILIK HAKKI

Tosun Memo ile ilgili paylaşımlar sizlere de komik geliyor ve yüzünüzde bir gülümseme oluyor mu?

Tosun memo cengo memonun deşifre edilmiş yüzü ama bana göre diğerinden daha masum.

Bir seferlik voleyi vurdu ve gitti, ya kalsaydı, ya bir yolunu bulup aklanarak siyasete girseydi?

Düşünebiliyor musunuz, sayın tosun bu ülkede bakan olmuş?

Dedim ya diğer memodan daha masum, o bir defalığına vurdu gitti, diğeri her saniye, her dakika, hergün üstümüzde!

Aslında bizde memolar bitmez, en meşhur bilmem ne köftecisinin köftelerinden tırnaklı hayvaneti çıkmış, 0 savunması ne yani hayvanlara pedikür mü yaptıracaktık şeklinde olmuş mudur bilemiyorum.

Anadolu tadı diye satılan kurufasulye Meksikalı amigodan.

Kırmızı tozbiber kiremitçi Kerim efendiden, eski Kars kaşarı Nevşehir patatesinden, Kastamonu görmüş Çin sarımsağı, savaş görmüş şam soğanı aynı tezgahtan!

İhaleye fesat karıştıran zındıkla, süte su karıştıran aynı hamurdan.

Herkes kendi alanında ve kendi yetkisi kadar dolandırıcı.

Memolar bizim diğer yüzümüz tanıdığımız ve aşina olduğumuz milli dolandırıcılarımızdır. Küçük götürene söveriz, büyük götüreni överiz.

Çuvala soğan doldururken ortasına soba borusu yerleştirip küçükleri ortasına iteleyen çiftçiye imkan ver, Reza Zarrab eline su dökemez.

Anadolu aslanları önemlidir.

Şeker pancarını sulayıp çamuruyla kantara çeken çiftçi, Jet Fadıl kadar medyatik olmadığı için gözümüze batmıyor ama imkanlar ölçüsünde hepimiz birer tosunuz.

Birkaç ciddi firmayı geçiyorum herseyin, her ürünün çakması bizde.

Ve her ne kadar kızsakta dolandırıcılara, hırsızlara, yolsuzlara karşı gizli bir hayranlığımız var. “Fakirin başucunda yaşamaktansa, zenginin ayakucunda ölmek yeğdir” sözüyle tetiklenmiş, büyütülmüş bir toplumuz. Japonya’da çalıştığı kurumu zarara uğrattığı için intihar eden adam bize göre aptaldır.

“Nefsime hakim olamadım, şeytana uydum” dese hiç sorun olmayacak.

Devletimizin yıllardır içinden geçmeye çalıştığı ve hiçbir iktidar döneminde de maalesef geçemediği ekonomik buhranın sebebi, Buhran Kuzu’lar değil, memo tosunlardır.

Tosunlara olan sempatimiz tuvalet kapılarına bile kazınmıştır, bunu yazan tosun..

Allah korusun…