Delik kapta su durmadı
ALTSO Başkanı Şahin “Bu süreçte iftira sahiplerinin özellikle OHAL’den yararlanmak istedikleri son derece açıktı. Aksi bir zaman diliminde bu iftiraların hiçbir şekilde ciddiye alınmayacağını çok iyi biliyorlardı, Delik kapta su durmaz” dedi
ALANYA Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Mehmet Şahin, 15 Temmuz’daki hain darbe girişimi sonrası yaşananlar konusunda kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla çalışma arkadaşlarının, iş dünyası temsilcilerinin ve basın mensuplarının katıldığı bir toplantı gerçekleştirdi. Coşkulu bir kalabalık tarafından omuzlarına Türk Bayrağı asılarak karşılanan ALTSO Başkanı, salonu hınca hınç dolduran kalabalığın sevgi gösterileri eşliğinde konuşmasını yaptı.
Demokrasi şehitleri ve gaziler için 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından kürsüye çıkan Şahin’in konuşması da sık sık alkışlarla kesildi. Salonu dolduran kalabalığın ellerinde Türk Bayrağı ile dinlediği Şahin, şöyle konuştu:
‘TANKA KARŞI GELEN MİLLETİ HESAP EDEMEDİLER’
“Hepinizi en içten duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Bildiğiniz gibi ülkemiz gündeminin çok hızlı değiştiği bir süreci hep beraber yaşadık. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan olaylar, geçtiğimiz yıl Rusya’da yaşanan ruble krizi, bölücü terör örgütlerinin ülkemizdeki eylemleri ve Rus uçağının düşürülmesi ile ekonomimizde yaşanan sıkıntıların etkilerini her anlamda sonuna kadar hissettik. Tam olarak yaşanılan bu olayların olumsuz ekonomik etkilerini atlatamamışken ülkemiz, 15 Temmuz gecesi milli irademize karşı kirli oyunlar oynayan ve kısa adı FETÖ olan Fethullahçı Terör Örgütü’nün haince, alçakça sahnelemeye çalıştığı silahlı darbe girişimine tanık oldu. Emirlerini milletimizin iradesinden değil, hain şebekelerden alan cuntacıların darbe girişimi, maalesef masum vatandaşlara ateş açmak ve gazi meclisimizi bombalamak gibi korkunç terörist saldırılara dönüştü. Ama hesaplayamadıkları, tarihte de örneğine ancak bizim ülkemizde rastlanabilecek bir husus vardı. Evet bu haince planlanmış silahlı darbe girişimi, tankın, topun, uçağın, helikopterin, tüfeğin karşısına sadece ve sadece imanıyla, inancıyla, yüreğiyle dikilen aziz milletimizin kahramanca direnişi ve devletimizin başarılı operasyonları ile son bulmuştur. Milletimiz, kendisine biçilen kefeni terzisine giydirmiştir.
‘DARBE DEYİMİNE DARBEYİ VURDUK’
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, bu hain silahlı darbe girişiminin henüz ilk dakikalarından itibaren emsaline rastlanmaz bir kararlılıkla, cesur milletimizin ve milli iradeyi arkasına alan seçilmiş meşru hükümetin yanında yer almıştır. Değerli arkadaşlarım, korkunun insanları esir almasına izin vermemek adına silahlı darbe girişiminin duyulması ile birlikte odamızı açıp aldığımız bayraklar ile meydanlara indik. Atatürk Anıtı’na dev bayraklarımızı astık. Sosyal medya hesaplarımız üzerinden açık biçimde en başından milli iradeye ve demokrasimize olan bağlılığımızı da ifade ederek bu hain cuntacılara meydanı bırakmayacağımızı ilan ettik. Bununla da kalmayıp zaman kaybetmeden attığımız mesaj ile tüm üyelerimizi demokrasimize sahip çıkma adına meydanlara davet ettik. 15 Temmuz gecesi, karanlık güçlerin el uzattığı iradesine sahip çıkmak için meydanları dolduran, sadece sahip olduğu inancı ve imanıyla tankların üzerine çıkan kahraman milletimiz yalnızca darbe girişimini püskürtmekle kalmamıştır. Aynı zamanda Türkiye’de ‘Darbe’ deyimine de en büyük darbeyi vurmuştur. Darbeye cüret edenlere nasıl darbe yapılacağını bütün dünyaya en güzel şekilde göstermiştir.
‘İFTİRACILAR OLAĞAN ÜSTÜNDEN YARARLANDILAR’
Değerli dostlarım, silahlı terör örgütü olan FETÖ’nün milli irade ve demokrasimize yönelik aşağılık darbe girişimi ile eylemlerinin arttığı bir dönemde şahsımın gözaltına alınması eminim ki benim kadar sizleri de oldukça şaşırtmıştır. Vatanıma, milletime hizmet yolunda tarafı belli olan şahsım, ‘Olağanüstü hal’ kurallarının geçerli olduğu bu zaman diliminde içi boş bir ihbar, bir iftira nedeniyle yaklaşık bir hafta hürriyetinden yoksun bırakılmıştır. Bu süreçte iftira sahiplerinin özellikle olağanüstü halden yararlanmak istedikleri son derece açıktı. Aksi bir zaman diliminde bu iftiraların hiçbir şekilde ciddiye alınmayacağını çok iyi biliyorlardı. Açıkçası bulanık suda balık avlamaya çalıştılar. Çamur at izi kalsın dediler. Ama şükürler olsun rabbim çok kısa sürede bana, yeniden sizlerin karşısına çıkmayı nasip etti. Tarafımın belli olduğunu söyledim. Evet değerli dostlarım, benim tarafım bellidir. Benim tarafım, hepinizin de bildiği gibi aziz milletimizin ve devletimizin ve başkomutanımızın tarafıdır. Bunu da beni tanıyan sizler çok net bilirsiniz. Sizleri asla utandıracak bir işin içinde olmayacağımı, vatanım ve aziz milletim için gözümü kırpmadan canımı feda edeceğimi hepiniz bilirsiniz. Bu manada hürriyetimden yoksun bırakıldığım bir hafta süresince sizlerin dualarını ve iyi dileklerinizi hep hissettim. Gücümü beni sevenlerin dualarından ve iyi dileklerinden aldım.
‘BU LEKENİN ÜZERİMİZDE DURMAYACAĞINI BİLİYORDUM’
Atılmaya çalışılan bu lekenin üzerimizde durmayacağını biliyordum. Yüce Türk adaletine olan güvenimi, devletimizi yöneten milli iradeye olan bağlılığımı ve sadakatimi asla kaybetmedim. İlk günden onlar da bu mesnetsiz iddiaların içinin boş olduğunu gördüler. Ancak olağanüstü hal kuralları çerçevesinde işlerini titizlikle yapma gayreti içinde oldular. Onların bu gayreti bizi bir bedel ödemek zorunda bırakmış olabilir ama bu bedeli ödemekten de asla kaçmadık ve kaçmayız. Başımızı yüce Türk adaletinin önünde eğmekten de kaçınmadık, kaçınmayız. Bu süreci yaşamamız gerekiyormuş diye düşünüyorum. Alın yazımızda bu da varmış. Sayın cumhurbaşkanımızın da dediği gibi “Sakın kader deme, kaderin üstünde kader vardır. Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır. Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır.” Bizler inançlı insanlarız, Allah içimizdeki inancı, imanı daim kılsın.
Kıymetli dostlarım, ifade ettiğim üzere olağanüstü hal kurallarının geçerli olduğu bu günlerde her türlü ihbar ciddiyetle takip edilmektedir. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız ve adalet bakanımız da zaman zaman bu konuya atıfta bulunan açıklamalar yapıyorlar. Belki bu alçak FETÖ örgütü mensuplarıyla beraber bazı vatansever evlatlarımız da gözaltına alınmaktadır. Ben süreç içerisinde varsa bu tür kişilerin en kısa sürede bizler gibi serbest bırakılacaklarına inanıyorum. İftira tek yönlü olduğu zaman bir yıkım ve yok ediştir. Karşılıklı olduğu zaman ise kaostur. İçinde bulunduğumuz olağanüstü hal durumu da maalesef bu yıkım ve kaos ortamının yaratılması için fırsatçılara değişik olanaklar sağlamaktadır. Bu olağanüstü hal durumundan yararlanmaya çalışan kalbi kara fırsatçılarla, vatanını milletini bile satabilecek kadar şuursuzca hareket etmekten çekinmeyecek kişiler ile karşılaşmak maalesef mümkün. Mevlam hepimizi her türlü iftiradan bu kalbi kara fırsatçılardan korusun. Yaşadığım bu bir haftalık olağanüstü gelişmeler süresince her zaman metanetimi korumaya çalıştım. Delik kapta suyun durmayacağını aklımdan hiç çıkarmadım. Tarafıma atılan mesnetsiz iftiraların asılsızlığının ortaya çıkmasını sabırla, yüzümü ekşitmeden bekledim.
‘FETÖ’CÜ POLİSLERİN TAKDİĞİ’
Gerçekten yaşadığımız çok büyük bir iftiranın sonucuydu ve bunu tüm devlet büyüklerimiz, yetkililer de açık bir şekilde gördü. Bu yaşadıklarımız bu süreçte toplumun huzuru için bu tür iftiraların, haksızlıkların önüne geçilmesi gerekliliğini de ortaya çıkarmıştır. Yapılan operasyon geçmiş dönemlerde Ergenekon, Balyoz, Şike gibi gördüğümüz klasik FETÖ’cü polislerin taktiğidir. Bir takım dijital veriler eklenerek birilerinin hayatı karartılmak istenmiştir. Benim hakkımdaki isnatlar da, aynı o dönemdeki gibi kimin gönderdiği belli olmayan, dijital ortamdan gönderilen elektronik posta ile başlatılmış ve aynı şekilde hayatım da karartılmaya çalışılmıştır. Bahsettiğim bu ihbar ve ekleri dikkatli bir şekilde incelendiğinde ihbarın ekinin bile ihbar tarihinden önce düzenlendiği anlaşılacaktır. Benim yaşadığım bu somut örneğin, ülkemizde iller bazında siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu bir komisyon kurulmasını gündeme getirmesi de oldukça önemli ve mutluluk verici bir gelişme olmuştur.
‘YEL KAYADAN SADECE TOZ ALIR’
Değerli dostlarım, yaşadığımız bu süreç bizlerin hizmet aşkında azalma olmasına neden olmadı. Yel kayadan sadece toz alır. Kaldığımız yerden var gücümüzle projelerimizi takip etmeye devam edeceğiz. Belki bu asılsız ihbarlarda bulunan iftira sahipleri bizleri, sizlerden aldığımız güçle çıktığımız hizmet yolundan da koparmak istemiş olabilirler. Birileri maalesef Alanya’mıza bu kadar hizmetin gelmiş olmasını hazmedememiş olabilirler. Yeniden siyaseti inşa ederek gündeme gelmek istemiş olabilirler. Malum seçimlere çok fazla bir zaman kalmadı. Bizlerin gözaltına alınma zamanlamasının da bu açıdan oldukça manidar olduğunu söylememiz mümkün. Her şeye rağmen, tüm zorluklara rağmen yaşadığımız bu olay bizlere doğru yolda olduğumuzu da gösterdi. Zaman her şeyin ilacı. Çok şey biliyoruz ama Alanya’mızın menfaatleri için şu anda bu kadarını sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum. Yeri ve zamanı geldiğinde iftira sahiplerinin de yüce Türk adaletine hesap vereceğine inanıyorum. Sözlerime son vermeden önce bana güvenen, alnımıza sürülmek istenen lekeye karşı yanımızda dimdik duran, bizlerden en küçük şüphesi bulunmayan, bana güvenen büyüklerimize, beraber çıktığımız bu yolda beni hiç yalnız bırakmayan yol arkadaşlarıma, gecesini gündüzüne katan cengaver avukatlarım Gamze Gargı Çolak ve Fatih Barcın’a, aileme, odamız çalışanlarına, sosyal medya hesaplarından desteğini dosta düşmana göstermekten çekinmeyen tüm sevenlerime, bu işin kumpas olduğunu anlayan yargı mensuplarına sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
‘HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR’
Değerli dostlarım, bizler bu yola baş koyarken kazanan ve paylaşan Alanya için yola çıktık. “Ekibimiz Alanya, hedefimiz güçlü ALTSO” dedik. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası olarak demokrasi düşmanlarına karşı ilk günden bugüne kadar gösterdiğimiz birlik ve beraberlik içindeki kararlı ve dik duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğimizi, ülkemizin birliğine, kardeşliğimize ve demokrasimize karşı olanların karşısına sonuna kadar dikilmeye devam edeceğimizi, gücünü sandıktan, yetkiyi milletten almayan hiç bir iradeyi kabul etmeyen duruşumuzun bozulması için oynanan her türlü kirli oyuna karşı mücadelemizin sekteye uğramasına asla izin vermeyeceğimizi, gözü dönmüş fırsatçıların vatanımıza, milletimize hizmet etmemizi engelleyici saldırılarına sebatla direnmeye devam edeceğimizi, odamızı kaosa sürüklemek isteyenlerin tuzağına düşmeyeceğimizi, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek çıktığımız bu süreçten Alanya Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizi biz yapan, bizi ayakta tutan unsurları unutmadan, demokrasiden, milletimizden, devletimizden yana olmaya devam ederek, daha fazla çalışarak daha fazla üreteceğimizi, başta ülkemiz ve milletimiz olmak üzere Alanya için daha büyük bir azimle çalışacak ve Türkiye’yi büyük hedeflerine taşıma yolunda katkı sağlayacağımızı, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözünü hep aklımızda tutarak ülkemiz, Alanya’mız için durmadan çalışmaya, üretmeye devam edeceğimizi sizlerin de aracılığıyla dostun, düşmanın bilmesini istiyorum. Bizler her zaman kendi itibarımızı bu büyük Alanya Ticaret ve Sanayi Odası ailesinin itibarı, odamızın itibarını da Alanya’mızın itibarı olarak gördük. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası ne bu kentin sakini, ne de sahibidir. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası üyelerinden ve toplumdan aldığı güç ile vatanımızın, milletimizin, devletimizin ve Alanya’mızın hizmetkarıdır. Sözlerime son verirken bir kez daha 15 Temmuz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin, birlik ve beraberliğimizi daim kılsın. Her zaman devletimizin ve başkomutanımızın emrindeyim”dedi.