DEĞİŞİK BAŞKAN
Milliyetçi Demokrasi Partisini işaret ederek oy istemişti şimdilerde “diktatör” ilan edilen devrin kudretli paşası. İstiyordu ki kendi güdümünde ve asker kökenli biri kazansın ki her isteği emir telaki edilsin.
Halk bunu sevmedi. Yüzde doksan oyla cumhurun başına getirdiği kişiye bir yıl sonra “sen işini yap orada dur” dedi.
Özal kazandı ve MDP tarihten silindi.
Demokrasi tarihimizin öncesinde veya sonrasında kim bu yönteme başvurduysa kaybettirdi. Turgut Özal, bile hal müdürünü ancak bir süre tutabildi partinin başında.
Çankaya’dan partiyi yönetmek istemesine ilk başta parti tabanı karşı çıktı.
Mesajı aldı ve sustu.
Sonrasında partisini Çiller’e emanet eden Demirel, dost meclisinde “hata yaptığını” söylese de toplum önünde uyumlu bir tavır sergiledi.
Yılların “kurt politikacısı Türk seçmeninin yapısını iyi ezberlemişti.
Bizim toplumumuz birine bir makamı cömertçe verir ama acımasızca geri alır.
Diyorum ki “İhsanoğlu cumhurbaşkanı seçilseydi ve CHP, MHP lehine mitingler yapsaydı, AKP kurmaylarının tavrı ne olurdu?
Yeri göğü inletirlerdi.
Hak verirdim.
Şimdide hak veriyorum ama muhalefetin serzenişine.
“Ben değişik bir cumhurbaşkanı olacağım” demesini hangimiz böyle bir sonuca dayandırdık? Devletin en tepesinde oturan, kim ne derse desin öyle ya da böyle eze eze oraya çıkan bir liderin daha farklı bir yaklaşım içinde olmasını istemez miydiniz?
İzlenimim odur ki; Erdoğan’ın açılış adı altında siyaset yapması en çok partisine zarar veriyor. Verecekte.
AKP günden güne eriyor.
İki başlılığa partinin tabanı bile sempatiyle bakmıyor.
O seçmen ki ‘onun için’ kefenler giymiş, inandırıcı gelmeyen konularda bile kendisine sahip çıkmıştır.
Devlet adamı olmakla politikacı olmak arasında ki ince çizgi çok önemlidir.
Çizgi tutturulamamıştır.
Dedim ya “empati yapmalı insan” Ya ‘tersi’ olsaydı? Cumhurbaşkanının AKP’yi yerden yere vurarak her gün mitingler yaptığı bir Türkiye’yi düşünebiliyor musunuz?
Yediden yetmişe kanal kanal dolaşıp ‘mağdur mağdur” ağlarlardı haklı olarak..!
7 Hazirana sayılı günler kala herkes bir tahmini olduğu gibi benimde var.
Bu seçimlerde sonuca direkt olarak etki edecek tek kişi yine Erdoğan’dır.
Davutoğlu hep ikinci planda bırakılmış ve genel başkan olarak yeteneklerini sergilemesine izin verilmemiştir.
Kısacası seçimlerin kazandıranı da, kaybettireni de saray ama her şeye rağmen Galatasaray şampiyon olacaktır…