ÇOCUK-MESLEK-BEYİN-ZEKÂ-Rıfat Kıymaz

Geçen hafta Eğitim üzerine emekli bir öğretmenimiz ile yaptığım konuşmadan önemli gördüğüm bilgilerden özetleri sizler ile paylaşmıştım. Bu bilgileri tamamlamadan konuyu kapatmak istemedim.
Çocuğun kafa yapısının Fen Bilimlerine mi (Matematik, Fizik, Kimya) gibi yoksa Edebiyat Bilimlerine mi (Tarih, Coğrafya) gibi hangisine yatkın olduğu 7. ve 8. Sınıflarda belli olur. Çocukta Fen kafası varsa, Fen Derslerinden iyi notlar alır, sıra dışı sorularınızı daha kolay cevaplar. Edebiyat kafası varsa Edebiyat Derslerinden daha başarılı olur, Matematik, Fizik, Kimyadan başarılı olamaz, zorlanır. Bunun için Batı Ülkelerindeki okullarda öğretmenler oradaki Eğitim Sistemi gereği çocuğun dosyasına bunu yazarlar ve takip ederler. Sekiz yıllık temel eğitimden sonra çocuğun mesleki eğitimi öğretmenin çocuğun dosyasına yazdığı bu kararla devam eder. Çocuğun Fen kafası varsa Teknik Okullara kaydırılır. Bu teknik okullardaki başarı seviyesi yani aldığı notlarda onun iki yıllık mı yoksa dört yıllık bir yüksek okula mı gideceğini belli eder. İki yıllığı bitiren Teknisyen olur, dört yıllığı bitiren Mühendis olur. Bu sistemde Fen Derslerinde başarılı notlar alamamış, belirli toplam puana ulaşamamış kişi Teknik Yüksek Okullara giremez, daha başlangıçta isteği kabul edilmez. Kısacası Kafa yapısı neyse o olunur. Bugün bu sistem Avrupa ve Amerika’da, bazı dünya ülkelerinde uygulanmaktadır. İyi güzelde, okul bitince iş hazır mı, işte orasını ne siz sorun ne ben söyleyim, her ülkenin en büyük sorunlarından biri ‘işsizlik’. İşsizlik deyince de aklıma Kimya Fakültesini bitirip Kimyager olmuş evli genç bir çift geldi. İş aramışlar bulamamışlar, torpilde yok, borç, harç küçücük bir yer tutmuşlar ‘Gözleme’ yapıp satıyorlardı.
İnsan Zekâsının yapısı, insanın birinci yaşı içinde tamamlanır. Tamamlanmış bu zekâ topraktan yeni çıkmış işlenmemiş bir Elmas gibidir. Nasılki Elmasın değeri işleniş biçimine göre kıymetlenirse bu zekâda yıllar boyu işlene, işlene değer kazanır diyor bilim adamları ve hemen ilave ediyorlar; Üç tip beyin vardır, bunlar doğuştan yani Allah’tan öyledir, değişmez, değiştirilemez.
1.TİP BEYİN, (Her şeyi çok çabuk kavrar, öğrenir ve de uzun zaman unutmaz). En değerli beyin budur. Bu beyin sahibi zekâsını da geliştirip düzenli bir yaşamı yakalamışsa hayatta başarıdan başarıya koşar.
2.SINIF BEYİN; (Çok çok zor ve uzun zamanda öğrenir ama uzun zamanda unutmaz). Zekâsı ne kadarda gelişmiş olursa olsun 1.sınıfın altında yer alırlar, normal bir yaşam seviyeleri vardır.
3.SINIF BEYİN;(Çok çabuk öğrenir, hemen de unutur) yahut (Çok zor öğrenir hemen unutur).Bilim adamları bu tip beyin için fazla bir şey demiyorlar. Dedikleri; ‘Ver eline süpürgeyi yaşam boyu süpürsünler dursunlar’.Demek istedikleri, gerek mevki, gerek sorumluluk yönünden zayıf oldukları.
Geçmişte Bilim adamlarının inceleyip vardıkları sonuçlar bunlardı, bu değerlere göre gidilirdi. Günümüzde görünen odur ki bunların hiç birinin pek fazla bir değeri kalmadı yahut bana öyle geliyor. Kararı siz okurlarıma bırakıyorum. Sağlık ve huzurlu bir hafta dileğim ile.

Exit mobile version