ÇAĞDAŞ VE BÜYÜK TÜRKİYE OLMAK
Cumhuriyet ve devrimler (80) yıl “kısır döndü” içinde yani “hep aynı” bir kutlama içinde anıldı öyle bir yere gelindi ki çelenklerle çiçekler yok oldu, yerini metalden basit üçayaklara bıraktı, günün “ mana ve önemini” içeren konuşmalar kısaldı, kalabalıklar azaldı v.s kısacası öyle bir noktaya gelindi ki “ laf olsun, torba dolsun” lafına uygun oldu. Son üç, beş yıldır canlandırma gördükse de bunlar yetersiz kaldı. Emanetçi ordu ve gençlik sistemli de olsa çağın getirdiği yaşam ve düşünce içinde kaybolup gitti. (%30) içinde kalmaya mahkûm olan bir grup oluştu.
23 Nisan çocuk bayramı olarak dünyaya açıldı. Avrupa ve Amerika Ülkelerinin çağdaş düşünce ve yaşamlarına uygun bir kutlama olduğu için değer buldu. Hükümetler ülkemizi tanıtma ağırlığı içinde bunu destekledi.
Şimdilerde dünyayı beş kıtada saran “TÜRK OKULLARI” ile “ TÜRK” adı duyuruluyor. (130) ülkenin bu okullarda ki okuyan çocukları ülkemizde toplanarak milli kıyafetler içinde folklorumuz, şiir ve milli etkinliklerimiz ile yarışarak
“TÜRK DEĞERLERİNİ” bizlere sunuyorlar. Konuşmaları, hareketleri, davranışları ile bizleri şaşırtıyor, hayran bırakıyorlar. Bu okulları yıllardır Televizyonlardaki programlarda dikkatle izliyorum. Ülkemiz iç ve dış politikamıza gelecekte şekil verecek yolu belirleyen iç ve dış merkezli bu gelişmeler, bizim “YENİ BİR DÖNEME” girdiğimizin açık, seçik görüntüleri.
“Bir gün gelecek Türkiye dünyanın ilk üç büyük devletinden biri olacak, bu topraklarda (DOĞU ve BATI)’ nın karıştığı öyle bir “ YENİ MEDENİYET” doğacak ki, dünyayı sarıp kendini kabul ettirecek. “ bunu (50) yıl önce görüp söyleyen hocalarımı minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
Bize düşen beraberlik ve değerlerimizi koruyarak bu gidişin içinde yerimizi almak. EN ÖNEMLİSİ de bir ağaca şekil vermek için budama yapılırken onu “ çaz çavlak” bırakmamak. Allah’ tan hayırlısı olması dileğimle.
MAYDANOZ KÖŞESİ: HAVADAKİ RADYASYON İADELİ – TAAHÜTLÜ dünyaya, toprağa indi; Japonya’ da ki nükleer santralinden havaya karışan yoğun radyasyon kanser yapar) ancak yağmur ile toprağa iner. (Bilim adamları diyor, doğruda). Son aylarda yurdumuza ve dünyaya öyle bir yağmur yağdı ki havada gram radyasyon kalmadı. Ey büyük Allah’ım “ Siz misiniz benim cennet diye yarattığım, emanetim dünyayı kirleten, alın pisliğinizi geri” dedi. Kur-an der ki; içinizi dışınızı ruhunuzu temiz tutun. Bu dinimizin en büyük yollarından biri. Kendimizi, evimizi, çevremizi, kısacası “YAŞAM ORTAMIMIZI” temiz tutmaya, elimizden geldiğince gayret etmeliyiz.