İnanın güzelliklerden bahsetmek istiyorum. Mahmutlar’da yapılan, yapılacak olan yatırımlardan, halkın memnun oluşundan, yeni projelerden, yeni açılan işyerlerinden, esnafın memnun oluşundan, mutluluktan yazmak istiyorum.
Olumsuz şeyler yazmaktan bıktım. Olumlu ne var ki çevremizde her köşede eleştirilen bir belediye ve kriz. Mesela olumlu olarak Mahmutlar’a futbol sahası yapılmaya başladı. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
D-400 Karayolu üzerinde aydınlatmalar orta refüje alınmaya başladı, ama kaplumbağa hızı ile. Cumhuriyet Mahallesi’nde D-400 Karayolu orta refüjü aylardır kıpırdamıyor.
Engelsiz engelliler köyü Alanya Belediyesi ve Kaymakamlık projeleri olmasına rağmen, inşallah yapılır diyorum. Bölgemiz için önemli, olumlu bir proje olarak görüyorum.
Sanayi sitesine Belediye olarak verilen kredili destekten, sanayi esnafı memnun ama o destek esnaftan geri istenmezse.
Peki, hiç biri tamamlanmayan ve büyük bir proje olmayan bu yatırımlar haricinde neyimiz var?
İşte kış dönemindeyiz karınca gibi çalışıp, yaz ayına turizme hazır girsek, fena mı olur. Sivrisineklerin kuluçka döneminde gerekli ilaçlamaları yapsak, yuvalarında yumurtalarını yok etsek, yaz ayında sinekten kurtulsak daha iyi olmaz mı?
Sahilin güney kısmı rezalet, kuzey kısmı ona keza bunları sezona hazırlasak fena mı olur?
Bence Şubat ayında ihalesi yapılacak olan büfelerin gelirinin tamamı sahil projesine harcanmalı. Sahilden gelen gelir, sahile dönerse işte o zaman Akdeniz’in parlayan yıldızı oluruz. Bunu başaramazsak, kayan yıldız olmaktan öte gidemeyiz veya sönen yıldız, oluruz.
Mahmutlar Belediyesi İngilizce, Almanca ve Rusça dil dersi kursu açtırarak hizmet veriyor. Peki, niye kursiyerlerden ücret alınıyor, bu bir sosyal hizmet değil mi? Alanya Halk Eğitim her dilde her yıl ücretsiz kurs verirken, bizim belediyemizde niye ücretli? o zaman bunun adı Sosyal hizmet diyebilir miyiz?
Halkına her alanda katkı yapacaksan, ücretsiz yapmalısın, ücretli her yerde yabancı dil kursları var. Eğer yabancı dil kursu veren hocalara iş sağlanacaksa o zaman belediyenin ismi kullanılmamalı, her ticaret erbabı gibi işyeri kiralamalı, vergisini ödemeli, nafakasını kazanmalı tıpkı Mahmutlar’da bulunan çözüm dershanesi gibi, Alanya’daki diğer dershaneler gibi şimdi bu haksız rekabet değil de ne haksız kazanç değil de ne?
Mesela Mahmutlar’da 2-3 ay önce Bira Festivali adı altında festival düzenlendi. Allah aşkına Belediye Düğün salonunda Bira festivali mi düzenlenir? Belediye amblemli bayrak, Atatürk resmi ve Türk bayrağı altında Alman Bira bayramı!
Susun kimse duymasın gülerler bize…
Belediye Başkanımızın da bu kutlamaya katılıp alet olmasını yadırgadım…
“Festival” diyerek ticaret yapıyorlar, daha sonra “gelirini yardım derneklerine bağış yaptık” diyorlar. Hadi getirsinler bana bir tek yardım makbuzunu, bende gazetede yayımlayayım. Festival dediğin açık bir alanda yapılmalı. Çeşitli gösteriler ile o ülkenin folkloru ve kültürü sergilenmeli.
Burada ne oldu? Toplam 50-60 kadar yerleşik yabancımız masalara oturtuldu, suyun bile ücretli olduğu birkaç saat geçirildi, bu kadar.
Şimdi buna Festival diyebilir misiniz? Hadi bir daha aynı yerde aynı şekilde bir organizasyon yapın, bakalım kaç kişi gelecek?
Mahmutlar sokaklarında onlarca olumsuz olaylara şahit olabilirsiniz. “Hizmet beklemiyorum, hiç olmazsa yapılan hizmetlere sahip çıkın” diyenlere kulak verin. Bunlar Mahmutlar’ın gerçek sahipleri, yağcılık yapanlar “Bir gün bu beldeye şu kadar zarar verdim” diye övünebilecekken, ama diğerleri bu günden dövünüyorlar.
Burada halkın beldeye sahip çıktığı kadar, meclis üyelerinin de sahip çıkmasını, tüm Mahmutlar halkı gibi bende istiyorum.
Ayda bir defa meclis toplantısına katılıp, 20 dakikada tüm konuları görüşüp, ‘eyvallah’ diyerek ‘herkes yoluna, sepet koluna’ olayına bir son verilmeli.
Mecliste Mahmutlar’ın eni boyu tartışılmalı. Bir meclis üyesinin önerisine, “Sen siyaset yapıyorsun” diyerek sindirilmemeli, o meclis üyesi de sinmemeli. Beldesini temsil edemeyen, meclis üyeleri bence meclise gitmemeli. Çünkü meclis üyesi beldenin hakkını, hukukunu korumak ile mesuldür. O vebali üstüne almıyorsa, meclis üyesi olmasının ne anlamı var.
İster iktidar olsun, ister muhalefet olsun, her meclis üyesi beldenin sorunları ile ilgili her mecliste bir dosya hazırlayıp mecliste önerge vermelidir. Meclis üyeliği sallana sallana gidip, sallana sallana geri dönmek ise, her yurttaşımız meclis üyesi olmak için parti kapılarında vaktini harcayacaktır.
Bu belde bizim, yarın ‘eyvah’ dememek için herkesin gerekeni yapması ümidi ile…
