BRÜKSEL`DEN İZLENİMLER
Geçen hafta Cuma günü Antalya Havaalanından saat 12`de hareket ederek saat 16`da Brüksel Havaalanına vardık.
Havaalanından şehrin merkezine gelirken çağdaş bir kentte var olması gereken ne kadar özellik varsa Brüksel’de de var olduğu hemen göze çarpıyordu.
Geldiğimizin ikinci gününde Brüksel’de her yıl yapılan bira festivaline katıldık.
6-8 Eylül tarihleri arasında yapılan bu festivalin en büyük özelliği her tarafı tarih kokan ve yaklasık 500 sene önce yapılan ve aynen muhafaza edilen binaların ortasındaki alana kurulan standlarda dünyanın her tarafından gelen biraların tanıtılmasıydı.
Grand Place (Büyük Meydan) `daki küçük restaronlarla birlikte tarihi ara sokaklarda da aynen Alanya’da olduğu gibi küçük restoranlar ve bira içilen yerler vardı.
Festivale katılan belki yüzlerde kişi hem söylenen şarkılara eşlik ediyor hem de küçük gruplar halinde kendi aralarında konuşuyorlardı.
Böyle bir durum güzel bir görüntü yaratıyordu.
Fırsat bulduğumuz zaman bu güzel tarihi kenti geziyoruz.
Görmek istediğimiz yerler arasında özellikle Avrupa Birliğinin merkezi olan Brüksel’deki Avrupa Parlemento binası ile Avrupa Komisyonu binları var.
Eğer bu binaları gezersek –ki izin veriyorlarmış- bundan sonraki yazımda da gördüklerimi yazacağım.
Esasında Brüksel’in en az bin yıllık tarihi bir kent kimliğinde olduğu hemen farkediliyor.
Özellikle Grand Place’daki Belediye Binasının yaklaşık 600 yıldır aynen muhafa edilmesi öteki Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Belçika’nın da tarihi eserlere ne kadar önem verdiğini gösteriyordu.
İnsan ister istemez kendi kendine soruyor.
Bizler neden Avrupa’da olduğu gibi tarihi yerlerimize ya da eserlerimize gereken önemi vermiyor hatta yok ediyoruz?
Bu konu üzerinde etkili ve yetkili kişilerin önemle durması gerekmektedir.
Gördüğümüz yerler arasında Belçika Kralı 2. Leopold’un Belçika’nın bağımsızlığını kazanmasının 50. yılı olan 1880’de yaptırdığı zafer anıtı ile çevresindeki saraylar vardı.
Bu sarayların içinde yer alan otomobil müzesi ile Napolyon dönemine ait savaşlarda kullanılan malzelerin bulunduğu müze ile 1. ve 2.Dünya Savaşlarında kullanılan uçakların sergilendiği müzeyi de gezdik.
Brüksel’i dolaştığımız zaman hemen göze çarpan durumun başında trafiğin son derece düzenli bir şekilde işlediğini gördük.
Bu durumun böyle olması insanların toplu taşımaya (metro, tramvay ve otobüs) önem vermesinden ileri geldiğini söyleyebiliriz.
Gezdiğimiz gördüğümüz yerleri haftaya anlatmaya devam edeceğim.