BİZE NE GELİRSE BİZDEN
Devlet, büyüdükçe düşmanı çok olur. Zayıf düşünce de üzerine çullanırlar. Bilgi kirliliğiyle akıl karıştırarak girerler milletin kanına. En hassas değerleri kendi menfaatleri uğruna yerlere atarlar.
Atarlar ki bir kitleyi rahatça avuçlarında tutabilsinler. Dini duygular, milli duygular sonuna kadar sömürülür. “Selamın Aleyküm” diye söze başlarlar ama selamın özüne ihanet ederler.
Bunlara halisane duygularla inanan insanlara kızmayacağız. Onları hala sağlıklı bir şekilde bilgilendiremeyen siyaset aydınlarına kızmalıyız.
“İçimizdeki İrlandalılar” deyimi tarih boyunca geçerliliğini korumuştur.
Yönetenler yönettiklerinin değerlerine saygı gösterdiği sürece başarılı olurlar. Din ve vicdan hürriyeti, ifade özgürlüğü en temel haklardır. Bu temel öğeler üzerinden politik çıkar sağlamak kısa vadede olmasa da, uzun vadede mümkün değildir. Son dönemlerde başbakanın en çok üzerinde durduğu konu “Camide içki içildi” ifadesidir.
Caminin müezzini defalarca çıkıp bunu yalanladı. Biber gazından kaçanların can havliyle camiye sığındığını ve asla içki içilmediğini söyledi.
Maalesef kısa vadede çıkar sağlamak için bu yöntemi kullandılar. İşin vicdanı tarafı bir tarafa, bu tip çıkışları yapmadan önce iyi düşünmek gerekiyor. Camide içki içilmediğini bildiği halde bunu kullananın bilinçaltında “keşke içilseydi” özlemi yok mudur?
Düşünsenize camide içip sızmış birkaç kişinin görüntüleri ne çok işlerine yarardı.
Siyasiler Din üzerinden, milliyet üzerinden elini çekmediği sürece toplumun barışık olması mümkün değildir.
Özel yaşama müdahale saçmalığı artık son bulmalıdır. Her insan bağımsız bir ülkedir. Yönetim hakkı da kişinin kendisine aittir. Toplum kuralları, topluma kural koyanların kapasitesine ve insafına bırakılmamalı.
Hepimizin özlediği ülke tablosu aşağı yukarı aynıyken, küçük ayrıntılara takılıp çatışmanın ne mantığı var anlayabilmiş değilim.
Hepimizin bindiği gemide delikler olmamalı. Açılan delikleri onarmalıyız. Her kes akıl yolunu kullanmalı. Ülkeyi geren sebepler sağlıklı bir tespitten sonra ortadan kaldırılmalı. Çatışma onu tasarlayanlar dışında kimseye yaramaz.
Unutmamalıyız ki, ötekileştirdiklerimizin karşısında bizlerde ötekiyiz.
Başlangıcı belli ama nerede bittiği meçhul olan dünya yolculuğunda barışla yaşamak varken, savaşı seçmek çok aptalca değil midir.