BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL…-Hasan İlhan

Herkesin merakla beklediği Genel Seçimler nihayetinde resmi olarak kesinleşti.
12 Haziran 2011… Şunun şurasında 100 gün kaldı. Kaldı kalmasına da her yarışta olduğu gibi bu seçiminde bir favorisi var elbette…
Daha çok genelde spor dallarında görmüş olduğumuz ve favori gösterilenlerin kaybettiği veya geriye düşebildiğine çok defa şahit olmuşuzdur.
Bu durum aslında önümüzdeki seçimlerde de geçerli olur mu bilemem tabii…
Ancak, seçim için uzun bir süre olduğunu düşünerek programlı ve verimli çalışmak kaydıyla…
Fazla da gaza gelmeden ve Objektif olmak gerekirse, bu dediğim favoriyi alt etmek öyle kolay bir şey de değil.
Hatta çok zor…
Bir taraftan genel koşullar uygun olmalı, diğer yandan hata yapmadan vatandaşların ihtiyacına uygun ve inandırıcı olunmalı ve en önemlisi de iktidar partisinin performansı çok önemli.
Daha doğrusu kötü performansı…
Gerçekleşme verilerine bakınca muhalefet partileri açısından bakalım şimdi, sınıfı geçen birisi var mı?
Tam da anlatmak istediğim nokta burada işte, bu sorunun cevabı vatandaşın karar verme noktasındaki kıstaslarını partiler arası oy oranlarına yansıması ile aynı olduğunu görebiliriz.
Ya da oy vereceğiniz parti bellidir. Fakat “Allah’ı var adam iyi çalışıyor ama ben ona ve ekibine güvenmiyorum” diyenlerin oranı ile aynı cevabı veremez mi?
İktidar partisine güveneni var, güvenmeyeni var. En dikkat çekici ve ilginç olanı da kuşkuyla bakıp, “acaba?” diyeni var.
Muhalefet partilerinin daha şeffaf, açık ve inandırıcılığı daha fazla olan, çözüm önerilerinin detaylarını geçtim, en azından yüzeysel de olsa fikir sahibi olunmasına yardımcı olmalıdırlar.
İster sevin isterse sevmeyin; birçok kişinin şuan iktidar partisinin “kötünün iyisi” nitelemesini yaptığını duyuyoruz.
Hoş ya, bu kişilerin iktidar partisi hanesindeki yüksek oy oranını temsil ettiği hissini de uyandırmakta…
Üstüne bir de demezler mi, “şimdiye kadar       akp’ye oy vermedim ama şimdi vermeyi düşünüyorum”.
Demek istemem şudur; İktidar Partisi nereden vuracağı konusunda muhalefet partilerinden daha iyi dersine çalışmakta…
Bu durum hiç de yabana atılır bir durum olmamakla beraber muhalefet partilerinin;
Bir defa iktidarın halkına vermeye çalıştığı hizmetlerden olumlu olanlarını desteklemesi, olumsuz ve eksik olanlarını ise bilimsel yoldan analiz ederek doğru olan çözüm yollarını anlatma gayreti içinde olunması daha mantıklı gibi geliyor.
Peki, esas amaç nedir?
Ben şimdi desem ki, halkına ve vatanına hizmet etmek için iktidara gelmek.
Hem de tek başına…
Yoksa istikrar ve güvenden ziyade verilmiş olan vaatleri gerçekleştiremeyiz!
Her şey ortadayken, iktidar partisinden daha az oy oranına sahip olduğunu bilen bir partinin bundan daha farklı ne amacı olabilir ki?
Tek başına bir gelelim de, siz o zaman görün bizi…
Durum sizin öyle bildiğiniz gibi değil yani…
Esen kalın, hoşça kalın.