BAŞKANLIK SİSTEMİ VE YEDİ EYALET
Kurtuluş savaşı bitti. Yeni bir Türkiye kuruluşu hazırlıkları içinde her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Kimisi şu devletin kimisi bu devletin himayesinde olalım demeye başladı. Yaptığı halk toplum konuşmaları ile önde gelen milliyetçilerimizden biri “ Amerikan eyaleti olalım” dedi. “ Aman bir daha duymayalım” dediler ve o meşhur milliyetçiyi bu konuda susturdular. Bu konuda birçok gerçek gibi tarihin sayfaları arasında kaybolup gitti.
2.cihan savaşından sonra Amerikalıların dünya politikası yenilendi. Bu çerçevede düşmanın sınırlarına bitişik devletlerde ”dost, politikaya uygun” sistemlerin yerleştirilip, işlenmesi görüşü değer kazandı ve uygulamaya konuldu, bunları tarihten çok iyi biliyoruz. Yurdumuz bunun için çok önemli bir konumda idi. Sistem işlemeye başladı, mareşal planı ile başlayan yardımlar askeri, ekonomik, sosyal, alanlarda gelişip günümüze ülkemizde değil, dünyanın birçok ülkesinde aynı düzeye getirildi. Günümüzde “ GLOBAL”(Tek Bir Dünya Politikası)” adı altında oturtulmaya çalışılıyor. Arap ayaklanmaları bunun bir parçası. Her sistemde olduğu gibi iyi tarafları da var, kötü tarafları da var. Zamanla düzene girecek ama gene insanlar çok acılar çekecek.
Gelelim ülkemize; başkanlık sistemi eninde, sonunda kurulacak, bu cepte…
Eyalet sistemi ise zaten hazır. Yurdumuz birbirine hiç benzemeyen (7) bölgeden oluşuyor. Her bölgede tabiat, üretim, yerleşim, insanlar, yaşam çok farklı. Tek merkezden bu bölgelere, sorunlarına, ihtiyaçlarına, yerleşimlerine, ulaşımlarına, kanunların hazırlanıp, uygulamaya geçmesi gecikiyor. Bölge insanları hep mağdur oluyor. Yurdumun insanı bu gecikmelerden yıllardır şikâyetçi. Bu konuda da ortam müsait. Geriye ne kaldı “ koy bütün bu malzemeleri bir tencereye, karıştır helvayı yap” ama öyle olmuyor işte, bu helvayı herkes böyle yapamıyor. Gene kargaşalar, sıkıntılar, acılar kapımızda. Ne diyelim ki hayırlısı olsun…
Maydanoz köşesi: okunmasına gerek yok;
Asker “ okumasına gerek yok, emir kuludur, aldığı emri uygulasın yeter” der. Hükümetler” okumasına gerek yok” uyanırlarsa idarecilik zorlaşır der. Benim güzel yurdumun arif insanına bunların hepsi vız gelir, tırıs gider. Onların biri, binini sulu götürür, susuz getirir. Geri kalan hep boş….! Hiç korkmuyorum bizim imanımız ve arifliğimiz bize yeter.