BALAYI BİTTİ-Sudi Çandır

Umutlandığımız, söylemelerini ciddiye alarak baş tacı ettiğimiz, haydi bir beş yıl daha deyince emrin olur beyim yeter ki vaat ettiklerini yap diye bir beş yıl daha baş tacı ettiğimiz AKP gerçeği.
2002 vaadi: “Tarımda girdi maliyetleri düşürülecek”.
Gerçekleşme durumu: “Buğday fiyatlarının yüzde 68 arttığı 2002–2009 döneminde, mazot yüzde 224, gübreler yüzde 200’e varan oranlarda, sulama ücreti ise yüzde 192 arttı”,
2002 vaadi: “YÖK’e çözüm bulacağız”,
2007 vaadi: 2007 beyannamesinde YÖK’e yer verilmedi.
2002 vaadi: “Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini daraltacağız”,
2007 vaadi: “Cumhurbaşkanının yetkilerini daraltacağız.”
Cumhurbaşkanının ödenekleri cumhuriyet tarihinin rekor zammıyla artırıldı.
2002 vaadi: “IMF ile stand-by’a son vereceğiz”,
Gerçekleşme durumu: “IMF ile yola devam ediliyor”,
2007 vaadi: IMF ile imzalanan stand-by anlaşması 2008’in şubat ayında bitti. Yola devam edilip edilmeyeceğine karar verilemiyor.
2002 vaadi: “Kamu borç stokunu azaltacağız”,
Gerçekleşme durumu: “2002’de 140,3 milyar YTL olan borç stoku Mayıs 2009 itibarıyla 288,9 milyon TL’ye ulaştı”,
2002 vaadi,”Dış borçları azaltacağız 221.2 milyar dolar”. 2009 Mayıs ayı itibariyle 504 milyar dolar.
2007 vaadi: “Mali disipline devam edilecek.”
2002 vaadi: “Sıcak para ile mücadele edeceğiz”,
Gerçekleşme durumu: AKP’nin iktidarda Türkiye sıcak para cenneti haline geldi.
 2007 vaadi: AKP’nin seçim beyannamesinde sıcak paraya ilişkin bir bölüm bulunmuyor
2002 vaadi: “Başörtüsü sorunu çözülecek”
2007 vaadi: 233 sayfalık yeni beyannamede türbana tek satır yer vermedi.
2002 vaadi: “Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılacak”,
2007 vaadi: Dokunulmazlıkların kaldırılması seçim beyannamesinde yer almadı.
2002 vaadi: “İşsizliği azaltacağız”,
Gerçekleşme durumu: ” 2002 yılında 4 milyon 781 olan işsizler ordusu, 5 binlere ulaştı.
2007 vaadi: “İşsizlik daha da düşecek.”
2009 yılında 11 milyon 423 bine, ”
2002 vaadi: “Sosyal güvenlik sistemi ıslah edilecek”, 
Sağlık konularında az da olsa bir takım düzenlemeler yapıldı.
2007 vaadi: “Sosyal politikalara verdiğimiz önem, önümüzdeki dönem daha belirgin bir şekilde devam edecektir.”
Sağlık güvencesi olmayan hiçbir vatandaş kalmayacak” dendi.
Halen milyonlarca vatandaşımız sağlık güvencesinden yoksundur.
Tüm sağlık harcamaları kapsamda olacak, sigortalılara mevcut olanların dışında yük getirilmeyecek” dendi.
 Muayene ücretleri yaklaşık % 700 oranında artırıldı. Hastaneye yatan, ameliyat olan hastalara katılım payı zorunluluğu getirildi. İlaçta devletin ödediği pay düşürülüp hastaların ödediği pay yükseltildi.  “18 yaşın altındaki çocuklar sağlık yardımlarından koşulsuz olarak yararlanacak” dendi. Anne ya da babası SGK primi ödemeyen 18 yaş altı çocuklar için yeni kısıtlamalar getirildi.  
“Hastane kuyrukları bitecek, herkes istediği hastaneye gidecek” dendi.
 Kuyruklar devam ediyor, sevk uygulaması yeniden başladı, özel hastanelere gidenler büyük paralar ödedi.  Geldiğimiz noktada primini ödemeden, katkı payı ödemeden, muayene ücreti ödemeden, ilaçta üzerinize düşeni ödemeden muayene olmanız mümkün değildir.
İç huzurumuzun kalmadığı, hızla fakirleşip yoksullaştığımız, işimizi kaybettiğimiz, hak arama mücadelesine girdiğimizde coplandığımız, cumhuriyetin tüm kazanımlarını satıp savdığımız, bir Türkiye gerçeği bize vaat edilen “Adaletli ve kalkınmış bir Türkiye gerçeğimidir”?
Sizce?