BAK KÜRT KARDEŞİM

Büyük Ortadoğu Projesi adı altında yürütülen kalleşlik planına düşmemeliyiz.
Ben bir ‘TÜRK’ evladı olarak sana asla bırak kin duymayı, benden farklı bir insan gözüyle bakmıyorum.
Çünkü tüm insanlar dünyaya çırılçıplak göz açar.
Renkler, kimlikler ve inançlar sonradan belirginleşir.
Aynı topraklarda doğduk, aynı havayı koklayıp, eşit koşullarda yetiştik Elbette coğrafi farklılıklarımız, etnik kimliklerimiz ve geleneklerimiz olacak.
Ancak şuan içinde bulunduğumuz süreç ne ‘Türk’ için, ne de ‘Kürt’ için hiç iç açıcı görünmüyor.
Kurtuluş savaşımızı birlikte kazandık, birlikte öldük, birlikte yaşayıp ayakta kaldık. Sarmaşıklar gibi sarıp sarmaladık birbirimizi.
Gün karar günüdür. PKK bir terör örgütüdür.
Tüm terör örgütleri gibi: kanla, ölümle, korkuyla, baskıyla ve bölücülükle büyür.
Kürt kardeşim, ben Diyarbakır’da özgürce yaşaya-bilmeliyim, sen de Antalya’da İzmir’de, Samsun’da.
Terör devreye girdiğinde sen bana sahip çıkmalısın, ben sana.
‘Türk’ diye beni öteleyenler olduğunda demir yumruk olmalısın. “Kürt” diye sana yapılan dayatmalara ise ben gövdemi koymalıyım.
Bu ülke bölünmenin eşiğine getirildi.
İş sana ve bana düşüyor.
Hasta annen için çağırdığın ambulans yolda yakılıyorsa, senin yarana merhem olan doktor öldürülüyorsa, hastanelerin, sağlık ocakların bombalanıyorsa..
Durup düşünmelisin…
Evinin yangınını söndürmek için yola çıkan itfaiye, ulaşımını sağlayan belediye otobüsleri, elektrik trafoları, su şebekeleri ‘tarumar’ ediliyorsa..
Durup düşünmelisin…
Güvenliğimizi sağlayan Askerler ve Polisler bir tek senin yaşadığın bölgede öldürülüyorsa… Sana yol yapan iş makineleri yakılıyor, tarlanı suladığın baraj yıkılıyorsa…
Durup düşünmelisin.
Sana bu hizmetleri getiren devlet mi hain, bunları yakıp yıkanlar mı?
Elbette devletten yanasınız bundan kuşku duymuyorum ama bir eksik var.
Kandil’e canlı kalkan olanları sizler durduracaksınız.
Doktorlar, öğretmenler, polisler için hala doğu da çalışmak mecburi görevse..!
Durup düşünmen ve elini taşın altına koyman lazım.
Vakti geldi.
Hem barış isteyip, hem de gece yatağında uyuya askeri vurmak mümkün mü?
Artık o hainlerle aranıza mesafe koymanın zamanı geldi.
Sen ey HDP: Sırtını PKK’ya yasladığını söyleyen bir milletvekilini kolundan tutup atamıyorsan “İnadına barış” söylemin koca bir yalan.
Bu cesareti gösteremeyen nasıl Türkiye partisi olur söyler misiniz bana?
Artık bıçak kemiğe dayandı.
Her gün onlarca canımız gidiyor.
Türk, Kürt diye ayırmıyorum…
Ama dost ve düşman ayrımının zamanı geldi.
Ya birlikte yaşayacağız, ya da birlikte tükeneceğiz.
Sen elinde ‘Türk Bayrağıyla’ inadına “barış” diye yürürsen, bizler birer gireriz koluna..