ATATÜRK’DEN GÖRÜŞLER
Çöken Osmanlı Devletinin külleri arasından emperyalist güçlere karşı Ulusal Kurtuluş Savaşı verilerek Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Yüce Önder Atatürk’ün vefatının 75. Yılında ulus olarak O’nu saygı ve minnetle anıyoruz.
20. Yüzyılın dahi devlet adamlarından biri olan Atatürk’ün farklı yerlerde ve zamanlarda söylediği ve günümüze de ışık tutacak demeçlerinden bazıları aşağıda açıklanmıştır.
O’nun huzurunda saygıyla eğiliriz.
-Yolda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi kafi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır.
-Ben bir işte nasıl muvaffak olacağımı düşünmem. O iş de neler mani olur diye düşünüyorum. Engelleri kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür.
-Verdiğiniz emrin yapılmasından emin olmak istiyorsanız tâ en son gerçekleşme ucuna kadar kendiniz onu başında bulunmalısınız.
-“En büyük eseriniz hangisidir?”
Sualine cevap:
-Benim yaptığım işler biri diğerine bağlı ve lüzumu olan şeylerdir. Fakat bana yaptıklarımdan değil yapacaklarımdan bahsediniz.
-Tasavvurlarımı tatbik edebilmek için, hazırlıklara devam ediyorum. Fikir hazırlıkları, seferberlikde davul zurna ile asker toplamaya benzemez. Bu işde çok mütevazi, uysal fakat muhatabına samimiyet telkin ederek, sabırla çalışmak lazımdır.
-Bu Millet, bu memleket yeni rejim üzerinde dünyanın en makul bir mevcudiyeti olacaktır. Ben bunu kendi gözümle görmeden ölmeyeceğim.
-Mes’uliyet yükü herşeyden, ölümden de ağırdır.
-Her an tarihe karşı, cihana karşı hareketlerimizin hesabını verebilecek bir vaziyette bulunmak lazımdır.
-Her ne suretle olursa olsun millete hizmet edenler, milletden büyük mükafatlara intizar ediyorlarsa, katiyen doğru bir hareket de bulunmuş olamazlar. Millet den çok şey talep etmemeliyiz. Hizmet edenler vazifelerini ifa etmiş olmaktan başka bir şey yapmamışlardır.
-Mesudum. Çünkü muvaffak oldum.
-Beni görmek demek behemehal yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.
-Bu söylediklerimin hakikat olduğu gün senden (Türk Milletinden) ve bütün medeni Beşeriyetten dileğim şudur;
“Beni hatırlayınız.”
-Ben, icap ettiği zaman en büyük hediye olmak üzere Türk Milletine canımı vereceğim.