APARTMAN YAŞAMINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR-Ender Karaca
Öncelikle toplum olarak bizler apartmanda yaşam koşullarının ne ifade ettiğini henüz tam olarak anlayamadık.
Neden anlayamadık?
Çünkü toplu halde yaşamak için o toplumda yer alan kişilerin birbirlerine karşı temel hak ve borçlarının neler olduğunu henüz tam olarak bilemediğimiz için anlayamadık.
Bunun örneklerini yaşamın her aşamasında görmekteyiz.
Örneğin; ortak halde yaşanan apartmanları ele alalım.
Burada oturan kat maliklerinin gerek kendi dairesinde gerekse ortak yerler üzerinde kullanım haklarının bulunduğunu ancak bu hakların ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz.
Bilmediğimiz içinde kendi kafamıza göre fikir yürütüyoruz.
Gelelim kat maliklerinin borçlarına.; Öncelikle apartmanda yaşamını sürdürenler doğruluk kurallarına uymak, birbirinin haklarını çiğnememek gibi yükümlüklere bulunmaktadır.
Bu yükümlükleri arasında kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadan ortak yerlerde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptırma şeklinde tüm kat maliklerine karşı bir sorumluluğu da bulunmaktadır.
Bu gibi konular 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda zaten ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir.
Gelelim uygulamada karşılaşılan sorunlara; öncelikle yapılan olağan ya da olağanüstü toplantılarda alınan kararlar Kat Mülkiyeti Kanununa uygun bir şekilde alındı mı?
Yoksa sırf karar alınsın diye mi bu kararlar alınıyor? Bu konu tartışılır.
Hadi diyelim karar alındı. Alınan karar uyarınca örneğin; o kat maliki ya da malikleri yıllık ödenti(aidat) borcunu ödemekten acaba imtina(kaçınma) ediyor mu?
Yoksa bu burcunu zamanında ödüyor mu?
Alınan karara göre yapılan harcamalar belgeleri ile birlikte –önemli olan belgedir- her an kontrolden geçiyor mu?
Seçilen yönetici konu ile ilgili olarak hukuk kurallarını acaba biliyor mu?
Ya da hukuk konusunda herhangi bir eğitim almış mı?
Yoksa yarım yamalak ve kulaktan dolma bir iki bilgi kırıntısıyla mı apartmanı yönetmeye çalışıyor?
Alınan karar gereğince herhangi bir ortak gider acaba tüm kat maliklerince zamanında ödeniyor mu?
Dönem sonunda yöneticinin yaptığı harcamalar belgeleri ile birlikte kat maliklerince ayrıntılı bir şekilde inceleniyor mu ?
Yoksa deneticinin yaptığı incelemeye göre mi hesaplar kontrol edilerek ibra ediliyor.
Burada vurgulamak istenen konu, yıl sonu hesapları kontrol edilerek ibra edildiği zaman deneticinin burada ki görevi yalnız hesapları şeklen kontrol etmektir. Esasında bütün yetki ve sorumluluk apartman yöneticisine ait olup düzenlenen gelir ve giderlerin durumunu gösteren hesaplarında kat maliklerince belgeleri ile birlikte tek, tek kontrol edilmesi gerekmektedir.
Yaşanan bu gibi sorunlara çok sayı da örnek verilebilir; yalnız üzerinde durmak istediğimiz konunun başında kat maliklerinin genel olarak hukuk bilgilerinin son derece yetersiz olması gelmektedir.
Yetersiz olduğu için seçilen yöneticilerde yarım yamalak bilgisi ile tam bir arabesk yönetim tarzıyla apartmanları yönettiklerini söyleyebiliriz.
Her zaman saygı ile andığımız gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” görüşüne göre kendimizi bu ve buna benzer konularda bilgi sahibi olmak için hazırlamalıyız.