Anılgan, "İftiradan hak doğmaz!"

31.05.2010 tarihli yerel bir Bültende“Hakkımı istiyorum” başlıklı haberde ilgili şahıs dolmuş hakkı olduğunu ancak dolmuş hakkının 2004-2009 yılları arasında Belediye yönetimi tarafından gasp edildiği iddiası ile ilgili açıklamaya, AK Parti Mahmutlar Belde Başkanı Muhterem Anılgan’dan sert tepki geldi.
Söz konusu iddialar ve açıklamalar tamamen güdümlü olup, asılsız ve iftiradan ibarettir. İlgili şahsın dolmuş hakkının bulunup bulunmadığı meselesi Mahmutlar belediye başkanlığının 11.04.2002 tarihinde usulsüz ve adaletsiz olarak yaptığı dolmuş ihalesi öncesinde ve sonrasında şahıs tarafından gündeme getirilmeli idi diyen Anılgan;
“O gün hak aramanıza engel olan ve sizi susturan ne idi? Bu tarihte yapılan dolmuş ihalesinde hiçbir şekilde hakkını aramayan, dava açmayan bu şahsın, biz göreve geldikten sonra hak iddiasında bulunması son derece düşündürücüdür.
Eğer, senin bir hakkın var ise, dolmuşların ihale edildiği 11.04.2002 tarihinde sözlü ve yasal olarak hakkını araman gerekirdi. Kaldı ki, o gün şahsınızın ve diğer hak arayan hiçbir şahsın yasal müracaatı o dönemde olmamıştır. Neden?
Bizim görev süremiz içerisinde, hiçbir dolmuş ihalesi yapılmamıştır ve hiçbir dolmuş hakkı hiç kimseye verilmemiştir. Her ortamda Hasan Akay ve ortaklarına verildiği vurgusu yapılan dolmuş, 07 H 5452 ve 07 H 5443 plakalı dolmuşların 02.06.2003 tarih ve 25.08.2003/2229 sayılı Alanya Kaymakamlığının yazılı emri ile söz konusu dolmuş hattı çalıştırılmaya başlanmış ve daha sonra belediye tarafından ruhsatlandırılmıştır. Başka da bizim dönemimizde herhangi bir dolmuş ruhsatı verilmemiştir.
Hüseyin Taşer’in belediye başkanı ve bugünkü belediye başkanı Ali Çelik’in belediye başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü dönemde (11.04.2002 tarihinde) yapılan dolmuş ihalesinde birçok dolmuşçu esnafımızın dolmuş haklarının yarısının ellerinden zorla alınarak, 8 adet yeni dolmuş hattı oluşturularak, ihale edilmiştir.
Usulsüz yapılan söz konusu ihale 04.06.2004 tarih ve 29 nolu belediye meclis kararı ile 8 dolmuş hattı iptal edilmiştir.  Bizim görev süremiz içerisinde hak iddiasında bulunan şahıs, defalarca bize gelerek bizim partiye destek vereceğini, bu parti lehine çalışacağını belirterek söz konusu hak iddiasını yenilemiştir. Ancak, belediye başkanımız siyasetle bu işin alakasının olmadığını, kendisinin böyle bir yetkisinin olmadığını, bu yetkinin il ve ilçe trafik komisyonlarında olduğunu belirterek, kendisine yargı yoluna gitmesini söylemiştir ve bu anlamda her türlü desteği vermiştir. 
Bu tarihten sonra, ilgili kişinin “Hakkımı alamıyorum” şeklindeki şikayeti ve yargıya müracaatları neticelenmiştir. Netice olarak; dolmuş hatlarındaki her türlü tasarrufun (iznin) il ve ilçe trafik komisyonlarının görev ve yetkilerinde olduğu belirtilerek, yargı 20.08.2008 tarihinde kararını vermiştir. İlgili şahsın bu tarihten sonra hala sözde hak arayışında bulunması ve bu karar ortada iken, yine aynı kişinin bizi, bizim dönemimizi ve sayın Alaattin Çakır’ı direkt suçlaması ve gerçeklerden uzak ve mesnetsiz açıklamalarda bulunması, yargı kararlarını hiçe sayarak, tanımaması anlamına gelmektedir. Kişinin iftira atarak mağdur pozisyonu alması, tamamen planlı ve güdümlü siyasi bir davranıştır.  Bilmelisiniz ki; adalet mülkün temelidir.
ÇELİK’İN KUYRUK ACISI
Ancak, ilgili şahsın 29 Mart 2009 seçimlerinden önce, bugünkü belediye başkanı Ali Çelik’in “Dolmuş hakkını vereceğiz.”vaadi ile Ali Çelik’in seçilmesi için var gücü ile çalışmıştır. Eğer gerçekten böyle bir hak var ise ve verilebiliyor ise 11.04.2002 tarihinden önce neden görülmemiştir ve verilmemiştir? O gün böyle bir hak yok ise ve verilmedi ise bugün böyle bir hak nereden doğmuştur ve nasıl verilecektir? Doğrusu merak ediyoruz.
Seçim arifesinde seçimi kazanmak için birçok vatandaşımıza verilen seçim vaatlerinin bugün hesabını verme günüdür. Seçimde verdiği boş vaatlerini yerine getiremeyeceğini anlayan Ali Çelik’in ve yönetiminin her kuyruğu sıkıştığında topu bize atması onu sorumluluktan ve halka hesap vermekten kurtaramayacaktır.  
Ali Çelik, dolmuş hatları ve hakları meselesinde halk nezdinde sabıkalıdır. Hak yiyen birisi var ise, o da dün seçimlerde destek verme karşılığında, “aldığın vaat karşılığı” destek verdiğin, bugününün belediye başkanıdır. Kendisinin, dolmuş meselesinde geçmişten gelen kuyruk acısı vardır. Kendi bu kuyruk acısına, senin gibi esnaflarımızı alet etmesi üzüntü vericidir. Tüm Mahmutlar biliyor ki; bugün dolmuş esnafına yapılan zabıta ve 5+1 zulmünde bu kuyruk acısının etkisi ve izleri vardır. Ancak biz, doğruları konuşmaktan ve adalete güvenmekten asla vazgeçmeyeceğiz.
Ayrıca; Mustafa Anılgan’ın bu konuyla ilgili aleyhine verilmiş mahkeme kararı olmasına rağmen, şahsımız ve görev süremiz ile ilgili asılsız ve mesnetsiz iftiralarına sessiz kalmayacağımızın ve bu asılsız ve mesnetsiz iftiraları yargıya taşıyacağımız bilinmelidir.”dedi.
ANILGAN, “MUSTAFA ANILGAN TELEFONLA BENİ ARADI”
Anılgan, “Dolmuş hattı olduğunu iddia eden Mustafa Anılgan telefonla beni aradı. İbrahim Sayar’ın, “seçimlerde bizi destekleyin, sizin hakkınız olan hattı vereceğiz,” bende “Çilekeş’e de söyleyelim oda söz versin” diye söyledim. Sayar, “Ben söz veriyorum. Çilekeş’e söylemeye gerek yok” dedi ama şuanda sözlerinde durmuyorlar” dedi.
İLHAN, “DOĞRULUK İLKESİ KİŞİLİKTEDİR”
Mahmutlar Post Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Mesut İlhan, “Söz konusu dolmuş sahibi Mustafa Anılgan’ın 24.05.2010 Pazartesi günü Mahmutlar Post Gazetesi’ne gelerek 2009 yerel seçimlerinden önce CHP Belde Başkanı İbrahim Sayar’ın, “seçimlerde bize çalışırsan, sana hakkın olan otobüs hattını veririz” dediğini fakat CHP Belediye seçimlerini kazandıktan sonra defalarca İbrahim Sayar’ın yanına giderek, “Artık hat hakkımı verin” dememe rağmen “bende bir yetki yok, sen Belediye Başkanı Ali Çelik’e git, top onda” demiştir.
İlhan, “Mustafa Anılgan, bu haberi yaptırdıktan 2 saat sonra tekrar Mahmutlar Post Gazetesi’ne gelerek, “Büyüklerimle konuştum, bu haberi yayınlatmam iyi olmazmış, benim menfaatim için” deyince yapılan haberi Mustafa Anılgan’ın menfaati için yırttım” diyen İlhan, Mustafa Anılgan’ın Mahmutlar’da yayımlanan bir bültene giderek, aynı haberi farklı bir boyutla (Mahmutlar Post Gazetesi’nde Ali Çelik ve İbrahim Sayar’ı suçlama, bülten haberde Alaattin Çakır ve Şükrü Kara’yı suçlama) haberi yapılması konusunda Mustafa Anılgan’ı doğruluğa davet ediyorum” dedi.