ANAHTAR
Fransa senatosunda kabul edilen Ermeni soykırımı inkâr yasasıyla ilgili olarak başbakanın konuşmasını dinleyince aklıma geldi.
Adam işlediği bir suçtan dolayı hâkim karşısına çıkar. Hâkim tüm dosyayı yeni baştan bir güzel tetkik eder.
Sanık gayet soğukkanlı ve gülen bir edayla hâkimin vereceği son kararı okumasını bekler.
Hâkim,”Seni adam yaralamaktan 1 yıl, silah bulundurmaktan 6 ay” diye başlar saymaya.
Sanık her okunan cezada güler.
Hâkim,” mağdurun bilerek ve tasarlayarak yolunu kesmekten 1 yıl”
Sanık yine güler.
Hâkim,”Mahkemeye karşı saygısızlıktan 6 ay” der.
Sanık yine gülünce hâkim iyice çileden çıkar ”Be adam tüm bu cezaları sana veriyorum sen hala ne diye gülüyorsun?”.
Sanık,” Valla hâkim bey, ben kabul etmedikten sonra sen istediğin kadar ceza ver” der.
Başbakan karar sonrasında,” Bu tasarı bizim için yok hükmündedir” dedi.
Demek ki üzerinde çok durulacak bir mevzu yok ortada. Biz kabul etmedikten sonra, onlar istedikleri kararı alsınlar. Hem onlar düşünsün. Hele başbakanımız “bir daha Fransa’ya gitmem” dedi ki kolay kolay iflah olmazlar.
Fransızların bu küstah tavırları yeni de değil. Ellerine geçen her fırsatta karşılarına çıkan her Türk’ü hırpalamaktan büyük keyif alırlar.
Bir keresinde. Barış Manço Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına
katılır. Programın sunucusu rahmetli Manço’yu köşeye sıkıştırmak için aptalca saldırır,” Türkler barbar, vahşi cani” der.
Manço daha fazla dayanamayarak sunucuya ” Yanınızda kâğıt para var mı? ” diye sorar!
Sunucu şaşkın bir halde ” Evet var ama ne olacak ?” .
Manço ısrar eder. Sunucu cebindeki kâğıt paraları çıkartır.
Manço programa canlı olarak söylediği “Anahtar” adlı şarkısıyla başlamıştır.
” Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule, bir Fatih, beş Fatih-bir
Mevlana, İki Mevlana-bir Sinan”
Şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki banknotların arkasında fotoğrafı olan büyüklerimizdir…
Manço sunucuya sorar:
” Bu paranızda fotoğrafları olan kişi kim? ”
Sunucunun: ” General, Amiral, Komutan” cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır…
”Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy’dur. Şairdir. Bu fotoğraftaki kişi Mevlana’dır. Düşünürdür. Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet’dir. Adaletin sembolüdür.
Bu paradaki kişi ise Atatürk’tür. “Yurtta barış, dünyada barış” diyen kişidir. Bizim paralarımız bunlar. Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına
şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık…
Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş Adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!” der…
Manço’nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve sunucuyu yayından alırlar, başka biriyle canlı yayına devam eder, Barış Manço’dan ve Türklerden özür dilerler…
Okullarda Mehmet Akif’in marşını yasaklayarak şairleri! Mevlana’yı Şems’e yamayarak düşünürleri. Fatih’in İstanbul’nun siluetini gökdelenlerle mahvederek adaleti, Atatürk’ün büstlerini kepçelerle yıkıp klozetlerin üzerine koyarak barışı katledenlerin
Bu gün çıkıp ta elin ‘Fransızına’ söyleyecek sözü olabilir mi acaba?
Elbette gitmezler…!