ALLAH SEVERSE SEVDİRİR
Bugün sizlerle peygamberimizin bir hadisi şerifini paylaşmak istiyorum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:
Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrail’e:
“Ben filanı seviyorum onu sen de sev!” diye emreder. Cebrail onu sever ve sonra gök halkına:
“Allah filanı seviyor, onu siz de seviniz” diye seslenir. Gök halkı da o kimseyi sever, sonra yeryüzündekilerin kalbinde o kimseye karşı bir sevgi uyanır
Allah Teâlâ bir kula buğz ettiği zaman, Cebrail’e:
“Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!” diye emreder. Cebrail de onu sevmez. Sonra Cebrail gök halkına:
Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır. (Müslim, Birr 157)
Allah’ın bir kimseyi sevmesi, onun söz, fiil ve davranışlarından memnun ve razı olması, ona nimet vermesi, demektir.
Gök halkı veya semâ ehli, meleklerdir. Başta Cebrail aleyhisselâm olmak üzere meleklerin bir kulu sevmesi, o kul için dua ve istiğfarda bulunmaları anlamına gelir.
Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman onu meleklere ve insanlara da sevdirir. Allah Teâlâ bir kulu sevdikten sonra onu Cebrail ve insanların sevip sevmemesi aslında hiç önemli değildir. Ancak Allah Teâlâ sevdiği kuluna daha ziyade ikram ve iltifat etmek için onu meleklere ve sâlih insanlara da sevdirmektedir.
Nitekim Meryem suresi’nin 96. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “İman edip yararlı işler yapanlara Rahman olan Allah (gönüllerde) sevgi uyandırır.” Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ ayetteki bu “sevgi uyandırma”yı, “Allah’ın onları sevmesi ve sevdirmesi” şeklinde yorumlamıştır.
Aynı şekilde Allah Teâlâ sevmediği kişiyi meleklere ve iyi insanlara sevdirmez. Bunun nasıl gerçekleştiği ise, hadiste açıklanmaktadır. Buradan şu sonucu çıkarmamız pek normaldir: Müslümanlar arasında sevilen bir kişinin bu durumu, onun Allah katında da sevildiğinin göstergesidir. Aynı şekilde sâlih insanların ve Müslümanların nefret ettiği kişinin bu durumu da, onun Allah’ın buğzettiği bir kişi olduğunu gösterir.
O halde kimlerin kimler tarafından sevildiği ve kimler tarafından sevilmediği son derece büyük önem arz etmektedir.