BAZI İFADELER VAR Kİ…
Düşüncenin, duygunun söz, hareket ile dışa vurulması şeklinde tanımlanan bazı ifadeler var ki o ifadeler okunduğu zaman insan ister istemez derin bir düşünceye dalıyor.
Bu ifadelerden bazılarını kim söylemiş, neden söylemiş? Orasını bilemeyiz ama okunduğu zaman bu ifadelerin doğru söylendiğini insan ister istemez kabul ediyor.
Örneğin;
* Tren yavaş gidiyorsa kabahat bizdedir. Çünkü lokomotifi süren makinisttir. Makinisti bulan müdürü tayin eden idaredir. İdareyi idare eden hükümettir. Hükümeti seçen ise biziz.
Buna bağlı olarak her zaman saygı ile andığımız İsmet İNÖNÜ tarafından söylenen,
* Biz en çok bilgiye muhtacız. Siyasette ve idarede en zararlı şey, milletler ve toplumlar için onarılması en zor felaket, yarım bilgili adamların yetki sahibi olmasıdır. Şeklinde söylediği ifadeler üzerinde de önemle durulması gerekir.
Bunun yanında kimin tarafından söylendiği bilinmeyen bazı ifadeler var ki her insanın bunu bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekir.
Çünkü sosyal yaşamı düzenleyen kurallar arasında yer alan etik(ahlak) kuralını aşağıda açıklanan ifadelere örnek olarak gösterebiliriz.
* Şerefle bitirilmesi gereken en ağı görev hayattır.
Bu nedenle;
Bir lokma ekmek için, şerefini ayaklar altına almaya,
Bir anlık zevk için, namusunu lekelemeye,
Bir zamanlık mevki için, ayak öpmeye,
Günlük menfaatler için, faziletini karartmaya değmez.
Bu ifadeleri kim söylemiş, neden söylemiş? Orasını bilemeyiz ama bu ifadelerin tüm toplum tarafından benimsenerek uygulanması gerekir görüşündeyiz.
İşte yukarıda açıkladığımız örnekler bir toplumun bu gününü ya da geleceğini tüm yönleri ile etkileyebilir.
Özellikle yönetim konusunda bizi yönetmeye aday olan kişileri “ince eleyip sık dokumak” kaydı ile araştırmamız gerekir.
Bizim gibi demokrasi kültürünü henüz benimsememiş toplumlarda örneğin yerel seçimlerde seçmenlerin daha ziyade duygusal yönde hareket ederek seçime katılan adaylara oy verdikleri görülmektedir.
Tabi bu durum bizi bir yönde kişilerin nerede çıkarları varsa o yöne doğru götürmektedir.
İşte bu durumun toplum tarafından bilinerek ona göre hareket edilmesi gerekir.
Her şey kişisel çıkarların sağlanması demek değildir.
Önemli olan kamu yararına alınacak her girişimin toplum tarafından da benimsenerek uygulanması yerinde olur görüşündeyiz.