ÖLÜM YOLU D.400
Antalya’yayı Mersin’e bağlayan bir devlet yolumuz var. 2000’li yılların ortasında yol çift şerit yapıldı, orta refüje çelik çiftler çekildi ve yaya geçitleri konarak bir düzen oluşturuldu.
Gel gör ki o günden bu güne değişen hiçbir şey olmadı.
Hemen her hafta sadece Alanya, Demirtaş bölgesinde mutlaka ölümlü bir kaza oluyor.
Pek çok haber yaptım bu kazalarla ilgili.
İçlerinde en çok içimi acıtan 20 yaşlarında bisikletiyle karşıdan karşıya geçmeye çalışan genç bir kızın ölümüydü.
Resim çekerken içimden birşeylerin koptuğunu hissettim.
Her ölüm her kaza kötüdür ama depremden kaçıp yine bu yolda üç ferdini kaybeden Hatay’lı ailenin ağıdı hala kulaklarımda.
Ve bir çok ölüm, ocaklara düşen ateş.
Kırmızı ışıkta bekleyen sürücülere çok dikkat ederim.
Daha sarı yeşile dönmeden sanki cepheye mermi taşıyormuş hissiyle basıyorlar kornaya.
Sanıyorlar ki öndeki aracın sürücüsü piknik yapıyor.
Sabır yok.
Saygı yok.
Kurallara uymak yok.
O direksiyonun başına geçen bir anda mutasyona ugrayıp adeta canavarlaşıyor.
Araca hükmetmek dışında bir esprisi olmayan sürücülük mesleği herşeye hükmetmeye evriliyor.
Biri küçük bir hata yapmayı görsün ana avrat küfürler havada uçuşuyor.
Sonra trafik canavarı gibi bir soyut kavram ortaya çıkıyor.
O canavar kurallara uymayan sensin.
O canavar içindeki sabır, sakinlik ve saygıyı yitiren sensin.
70 KM hız sınırı olan bir yerde limitleri aşıyorsan, yaya geçişlerinde yavaşlamıyorsan potansiyel katilsin.
Fırçamızı attıktan sonra dönelim kurallar niye var?
Hadi diyelim ben yukarıda tarifi yapılan sürücüyüm.
Hiçbir kurala uymuyorum, kurallar çiğnenmek için var diyorum.
Peki, beni buna zorlayacak argümanlar nedir.
Elbette denetim ve ceza.
Devletimizin paraya en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde sadece trafik kurallarına uymayanlar denetlenip gereği yapılsa Katar’a kredi açarız.
Kamyonundan, otobüsüne, otomobilinden, bisikletine hatta BinBinlere kadar büyük bir kuralsızlık var ve asla denetim yok.
İlk yerli ve milli araçlarımızı bilirsiniz, yol kenarında park etmiş polis aracı maketi.
O maketlerin bile büyük caydırıcı gücü var.
EDS, Radar vb yöntemlerin etkin bir şekilde kullanılması lazım.
Cezalar daha caydırıcı olmalı.
Kırmızı ışıkta durmayıp araçla adam öldürmenin silahla adam öldürmekten ne farkı var?
Bire bir şahit oldum adam “U” dönüşü yapılamaz levhasına rağmen kuralsız bir şekilde dönüş yapıp bisikletiyle yeşil ışıkta geçen yaşlı birine çarptı ve çekip gitti
Çevre yolu açılana dek bu facialar sürecek, sonrasında en azından bir rahatlama olur ama geçiş yerlerine yapılacak battı çıktılarla kazaların en aza indirilecegini düşünüyorum.Ve kıymetli sürücüler, karşınıza çıkan yaya sizin bir yakınınız olabilir, lütfen altınızdakı aracı savaş makinesi gibi kullanmayın.
Kazasız ve mutluluk dolu bir hafta diliyorum.