UÇURUM
Seçim akşamı yaptığı konuşma bundan sonraki sürecin ipuçlarını verdi.
Zaten kazanmışsın çıkıp tüm milletimizi kucaklıyorum dese, toplumdaki ayrışmaya bir nebze de olsa katkısı olurdu ama demedi.
Bizler onu bunu çekiştirmekten, karşımızdakini kötülemekten asli sıkıntılarımıza dönemiyoruz, izin verilmiyor zira yumuşak karınları marketlerdeki, çarşı pazardaki etiketlerde saklı.
Alt komşumuz, yan komşumuz aynı fiyata alıyoruz.
Hangi siyasi tercihte bulunmuş olursanız olun kıymanın fiyatı, ev kiraları, pazar etiketleri, düşük gelir pahalı hayat bizi aynı noktada buluşturuyor. Aslında ne kadar ortak yönümüz var değil mi?
At HDP’yi, HÜDAPAR’ı, seküler düşünceyi, ılımlı ılımsız inancı ‘kişiye’ bırak.
Milliyetçiliği ülke ve vatan sevdasını zor günlere sakla elde var geçim kavgası.
Elde var gelecek kaygısı.
Elde var ya kiramı ödeyemezsem kuşkusu.
Elde var daha ne kadar zam gelir endişesi.
Elde var ne olacak milli paramız kaygısı.
Elde var mültecilerin geleceğimize dair plan korkuları.
Elde var ağır aksak demokrasininde yok olacağı korkusu.
Elde var akaryakıta ve elektriğe yapılması muhtemel zam kaygısı.
Elde var bir lokantada tıka basa doyamama ezikliği.
Elde var birçok alanda birleştiğimiz ortak sorunlarımız.
Ama dikkat edin bunları hiç konuşmadılar ve konuşturmadılar.
Sen terörle berabersin, eee sende berabersin gibi bir düzlemde sürüp gitti.
İlkokulda benim babam senin babanı döver tartışmaları gibi bir seviye.
Ve bu rüzgara kapılıp giden hepimiz.
Dilerim tüm bu kuşkularımız yeni dönemde giderilir ve bizde gönülden alkışlarız..