GÜNÜMÜZ MİLLİYETÇİLİĞİ VE DİN ANLAYIŞI
2000’li yıllara girildi, ilk on geçildi, günlük yaşam, politik düşünceler, her alanda yeni buluşlar öyle süratli değişiyor ki insanların çok azı bu yeniliklere yetişebiliyor. Günlük yaşamın en acil ihtiyaçlarını karşılamak için verilen savaşta iş, yeme, içme, uyku dışında kimsenin dünyayı ve yenilikleri takip etme zamanı yok. Hükümetler değişen dünyaya ayak uydurmak için durmadan program yeniliyor, anlaşmalara imza atıyor. Bunların geri dönüşü yok. “ Yerli malları kullan” haftası, yabancılara “ Go home” evine git yurdun aleyhine bütün anlaşma ve faaliyetleri ortaya çıkaran “ araştırmacı gazetecilik”, yabancılara (49), (99) yıllığına verilen topraklar v.s hepsi bir, bir tarih oldu.
Günümüz GLOBAL (tek dünya) politikası içinde “milliyetçilik” yok, “hepimiz bir dünyalıyız” anlayışı var. Bu anlayış içinde de devletler birbirine yardım etme, acıları, zorlukları paylaşma içindeler. Ama kaymalar da olmuyor değil. Bir görsel haberden yurdun topraklarının yabancılara artık tapulu satışı yapılacağını öğrendik. Dünyanın bir çok ülkesinde bu uygulama var, “ yasalarımıza ve denetimlerimize” uyduğu sürece kapımız herkese açık diyorlar. Burada mühim olan, ülke insanımız, ülke menfaatlerine zarar verici olmadan uygulanması. Bütün bunlara paralel olarak dini inançlardaki düşüncelerde değişti. İslam olan dinimiz çatısı altında yorumlara göre onlarca tarikat yasalar ile yeni düzenlemelere girdi. Zorluklar, zorlandırmalar biraz daha özgürlüğe kavuşturuldu. BÜTÜN BU ŞEKLEN VE DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİKLERİNİN İNSANİ İLİŞKİLERİMİZE ZARAR VERMEDEN OLMASI İÇİN EN UMUTLU İYİMSER DİLEKLERİM İLE…
MAYDANOZ KÖŞESİ: Seçim günü akşamı Televizyonların birinde (47) yıllık bir halk partili konuşmasında şöyle dedi “ bütün seçim konuşmalarının hiçbirinde parti başkanları “ ATATÜRK, LAİKLİK, DEVRİMLER, CUMHURİYET V.S DEMEDİ” dedi. Yukarıda söylemiştik ya değişen çağın değişen görüntüleri bunlar…