1. Haberler
  2. Sudi Çandır
  3. DEMOGRAFİK DEMOKRASİ

DEMOGRAFİK DEMOKRASİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeni işgal ve bölme yöntemleri için bulunan bahane o ülkedeki ‘demografik yapı’ olarak karşımıza çıkıyor.

Sistem şöyle işliyor;  Hedef ülkede bulunan azınlıklar sistematik bir şekilde bir bölgeye yoğunlaşıyor.

Sonra o azınlıklar demokratik haklar ve özgürlük gerekçesiyle ayaklanıyor. Bu senaryoyu yazanlar hedef ülkeye ‘Özerklik ve ya otonom bölge’ dayatmalarına başlıyor.

Ardından o bölgenin bağımsızlığını tanıyor.

Bağımsızlık ilan edenlerin yardım çağrıları ‘Davet edildik geldik’ gerekçesine   dönüşüyor.

Ukrayna’da, Ruslar yine bu bilindik oyunu oynayıp 40 milyonluk ülkede yaşayan 3.5 milyon Rus halkını kışkırtıp işgale başladılar.

Bu da gösteriyor ki ülkelerin demografik yapıları devlet güçlü oldukça zenginliği, zayıfladıkça kabusu olabiliyor.

Bu tarz manipülasyonlara gelmemek için ‘mikro milliyetçiliğin makro seviyede’ kullanılmaması gerekiyor.

Aynı kanunlarla eşit vatandaşlık bağı ve farklılıklara saygı içsavaş kışkırtıcılarına karşı en büyük panzehirdir.

Ülkemiz bu nu 40 yıldan fazla bir süredir  yaşıyor.

Divanı Lugat’il Turk yazarı Kaşgarlı Mahmut tarafından 1074’te çizilen dünya haritasında Kürt ve Oğuz boylarının yurt edindikleri bölgeler olarak gösterilen, Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanı Anadolu’yu PKK eliyle bölmeye çalışan emperyalist güçlerin vücut bulmuş halidir Ukrayna.

Yüzlerce yıldır kardeşlik bağıyla kan olmuş can olmuş ve bir olmuş Türk ve Kürt  insanı bu kanlı tuzağa düşmemiştir ve düşmeyecektir de.

Bizim için ileriki yıllarda en büyük tehlike Suriyeli göçmenlerdir.

Hayat pahalılıģı gün gelir geçer, enflasyon zamanı gelince düşer ve Türkiye bunun üstesinden gelecektir.

Ben AKP’yi en çok izledikleri saçma sapan Suriye politikaları üzerinden eleştiriyorum.

Öyle bir bomba bıraktılar ki ülkenin içine, nerde ne zaman patlayacak belli değil.

Son günlerde sanırım bu tehlikeyi sezmiş olacaklar ki il genelinde nüfusun %25’ni geçen sığınmacıları diğer bölgelere daģıtacaklar.

Peki çözüm mü?

Asla, nasıl ki darbenin finansörü ülkeyle barışmışlarsa, nasıl ki İsrail’le beyaz sayfa açılıyorsa,  nasıl ki zalim Sisi ile alttan alttan flört ediyorlarsa Suriye ile de barışıp bu insanları ülkelerine göndermek zorundalar.

Gettolaşan gruplar devlet otoritesi zayıfladıģında çeteleşirler ve halkın başına bela olurlar.

Rusya ile Ukrayna arasında ki savaşta olağanüstü gücünü orantısızca kullanan Rusların kısa vadede istediği sonucu alacağı ortada.

Ruslar’ın Suriye’den sonraki en büyük zaferi bu olacak. AB’nin Ukrayna ve Gürcistan üzerinden büyüme hayali rafa kalkacak.

Ukrayna’ya sahip çıkmayan ama devamlı ara gazı vererek izleyen NATO ve AB ‘nin zavallılıģı büyük bir prestij kaybı olarak tarihe yazılacaktır.

ABD’nin ekonomik ambargosu uzun ve kısa vadede asla işe yaramayacaktır.

Rusya’nın amacı belli, yeniden büyük Rus imparatorluğu. Ukrayna’dan sonraki hedef Türk Cumhuriyetleridir.

Alfabe ve ikinci dil baskılarının altında yatan gerçek ise Türkler arasında ki kültürel derinliği tekrardan bozma arzusudur.

Bundan sonra hiç birşey eskisi gibi olmayacaktır.

Ülke olarak dışa bağımlılığımızı azaltacak dev hamleler atmak zorundayız.

5 yıl önce Montrö’yü güncelleyelim diyenler nasıl bugün Montrö’ye sarılmışlarsa’ ekonominin reçetesi de Atatürk modelidir. Yani, yerli ve milli karma ekonomi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!