MECLİS ÜYELERİNE TEHDİT

Mahmutlar, İbrahim Sayar ve Mustafa Gezen’e yapılan dayak tehdidi ile çalkalanıyor. Mahmutlar halkı bu gibi davranışlar karşısında bir yumruk olarak, “Artık yeter” deme derecesine geldi. Mahmutlar’da seçilmiş kişileri tehdit ile susturma girişimleri, Mahmutlar halkını rahatsız ederken, siyasi parti mensuplarınca da kınanmaya başladı.
Nedir bu işin aslı;
CHP Mahmutlar Belediye Meclis Üyesi İbrahim Sayar, geçen hafta içerisinde Mahmutlar’da bir cafede birkaç kişi ile otururken, cafeye gelen birkaç kişi cafe sahibine, “İbrahim Sayar’a dayak atacağız. Emir yüksek yerden geldi” demesiyle başlıyor. Cafe sahibi, “Mekanımda böyle bir olay istemiyorum” demesiyle bu eylem son buluyor.
Mustafa Gezen’e gelen tehdit ise, “Meclis oturumuna girmeyeceksin” deniyor, ama meclis üyesi bu tehdide rest çekerek, meclis oturumuna girdi.
Mahmutlar nereden nereye geldi? Bizi yönetenler bulunmuş olduğumuz ortamın hangi noktasındalar? Mahmutlar halkı bunu sorgulamaya başladı bile. Tehdit ile şantaj ile susturulmak istenen Mahmutlar halkı, “Sadece Mahmutlar’ın menfaatine susuyorduk. Şer güçlerine yetkililer karşı çıkmaz, hatta yanlarında yer alırlarsa, bizim de Mahmutlar halkı olarak neler yapabileceğimizi tahmin bile edemezler” diyerek yöneticileri uyardılar.
Mahmutlar Post Gazetesi olarak bu tür uygunsuz eylemlerin beldemize hiçbir yarar getirmeyeceğinin altını çiziyoruz. “Mahmutlar’ın yerli insanları ve Mahmutlar’a yerleşmiş insanlar etle tırnak gibi olmuşlardır. Bu düzeni bozarak kendilerine haksız kazanç elde etmek isteyen şer odaklarını elbet Mahmutlardaki her kesim yakından tanıyor. Tüm bunlara rağmen yöneticilerin perde arkasından izlemesi ve sessizliklerini korumaları artık bizleri rahatsız etmeye başladı” diyen Mahmutlar halkı haksız mı sizce?
  EKSEN KAYMASI
Mahmutlar Post Gazetesi, bölgemizin gözü kulağı ve sesidir yıllarca. Okuyucularımız da bizimle beraber Mahmutlar’ın menfaati adına…
Mahmutlar’da olumsuz gelişmeler gün geçtikçe artmaya devam ediyor.
Mahmutlar’a taşradan yerleşen kişiler Mahmutlar’ın dünyaya açılan bir pencere olduğundan bir haberler, herkes istediği gibi at koşturuyor maalesef…
Bu hafta çevre ve seyyarlar konusunda yetkilileri uyarmak istiyorum. Eleştirmek maksadı ile değil, uyarmak maksadı ile ama insanlar nasıl algılamak isterlerse öyle algılayabilirler.
Geçen hafta Pazar günü sabah saat 09.30. Bir seyyar simit tezgahının başında, 5-6 yaşlarında bir kız çocuğu simit tezgahında tir tir titriyor ve burnundaki sümük ağzına kadar inmiş.
“Sen ne yapıyorsun burada?” dedim.
“Heç” dedi.
“Peki, simidi kim satıyor?” dedim.
“Ben satıyorum” dedi.
“Annen, baban nerede?” deyince
“Yemek yiyorlar” dedi.
Şimdi nereden nereye geldiğimizi sorgulayalım. Burası 25 bin nüfuslu Türkiye’nin birçok ilçesinden daha büyük ve modern bir Avrupa şehri.
Aynı zamanda dünyanın her yerinden yerleşik insanlar ve turistler varken verilen en küçük bir örnek bile gelişimin hangi noktasında olduğumuzu göstermiyor mu?
Beldede Çakır döneminde yapılan şehir medeniyetleri yerle bir olmuş durumda. Her bir noktada mutlaka kırılmış, atılmış veya çürümüş bir objeye rastlamak mümkün.
Peki bu durumda ne yapıyoruz? Denetleme mekanizması işliyor mu? Bu beldede siyasi çekişmelerle geçen 2 yıl Mahmutlar’a ne kazandırdı ne kaybettirdi? Önce Mahmutlar halkı olarak bunları sorgulamamız gerek. Mahmutlar’daki yerleşik yaşayan yabancıların tek tek konutlarını satıp Mahmutlar’dan kaçtıklarını öğreniyoruz. Kış aylarda bile beldedeki birçok esnafın sıcak para kazanmasını sağlayan yerleşik yabancılar niçin gidiyor? Bunun üzerinde durmak çok önemli. Belediye başkanı olmak koltuğa oturmakla olmuyor. Yenilik getirmekle, yatırım yapmakla, insanları mutlu etmekle, yeni yaşam alanları oluşturmakla olur sanıyorum.
Hoşca kalın, Mahmutlar’lıca kalın.