CAHİL CESUR OLUR-Ender Karaca
Bu atasözünü neden başlık olarak kullandım?
Çünkü bu toplumda insan öyle olaylarla karşı karşıya kalıyor ki insanın nutku tutuluyor.
Tabi bu olaylara neden olan kişiler bilgisizlik nedeniyle sıkıntıya düşecekleri durumu idrak edemeyen ve cesurca(!) davranarak çoğu zaman hata yapan cahil cühela (bilgisizler takımı) olan kişilerden oluşuyor.
Bunun örneklerini normal yaşantımızda her an görebiliriz.
Örneğin;
– Trafik kurallarına hiç uymadan sözüm ona cesur(!) bir şekilde otomobil ya da motosiklet kullanarak ölümcül trafik kazalarına neden oldukları,
– Futbol maçlarında kendi tuttuğu takımın mağlup olması karşısında kendi haline bakmadan kendisine ve etrafına büyük ölçüde zarar verdikleri,
– Eline biraz para geçtiği zaman ne oldum delisine döndükleri,
– Hatalı olarak yaptığı herhangi bir işlemden dolayı kendini kurtarmak için “Bir cahillik yaptım” dedikleri,
– Okumayı, yazmayı sevmeyen bu kişiler yeri geldiği zaman “Şark kurnazlığı” yaparak kendini bulundukları toplumdaki kişilerden, sözüm ona üstün gördükleri,
– Bulunduğu toplantılarda yaptığı patavatsız konuşmalarla huy ve ahlak bakımından kendi cibilliyetlerini belli etmeleri bunlara örnek olarak gösterebiliriz.
Esasında toplumda yaşanan bu gibi olaylar doğrudan doğruya sosyal yaşamı düzenleyen kurallardan özellikle görgü ve etik (Ahlak) kuralları ile ilgilidir.
Örneğin;
Her hangi bir kişi öğrenim görmüş ama eğitim ve kültür yönünden kendini geliştirememiştir.
Bu kişiler, varlıklar ve yaşanan olaylar üzerinde düşünebilecek bilgilerden yoksundur.
Bunlara halk dilinde okumuş ama cahil kalmış kişiler denir.
Buna karşılık bazı kişiler var ki bunlar yeterli öğrenim görmemiş ama kendilerini eğitim ve kültür yönünden dört dörtlük olarak geliştirmişlerdir.
Bu kişiler toplum tarafından aranılan ve saygı duyulan kişilerdir.
Bir de toplumda çoğunlukta olan ve eğitim ve kültür yönünden kendilerini hiçbir zaman geliştirmeyen bazı kişiler var ki,
Bunlar yaşanan önemli olaylara karşı son derece ilgisiz kaldıkları ancak kendi çıkarları olduğu zaman da cesurca(!) davranıp kendi haklarını kaba kuvvete başvurarak aradıkları görülmektedir.
Bunların örneklerini gazete ve televizyonlar sık sık görmekteyiz.
Esasında bunlar sayesinde o toplumun cahil cühela kalması yine o toplumu uzun vadede çöküntüye götürür.
Unutmayalım;
Yüce Atatürk’ün Aralık 1920’de;
“Fertler mütefekkir (Düşünür) olmadıkça, kütleler istenilen istikamete, herkes tarafından iyi veya fena istikametlere sevk olunabilirler”
Şeklinde söylediği bu demecini özellikle siyasi alanda toplum olarak dikkate almalıyız.