SAHİLİ NE YAPTINIZ? VE ÇİLEKEŞ’E ÖNERİ

Mahmutlar sahilini yapmadan, “Mahmutlar’da turizm yapıyoruz” diyemezsiniz. Yani “Sahil projesi” olmazsa olmazlarımızdan en önemli proje diye adlandırabiliriz.
Maalesef gelmiş geçmiş tüm belediye yöneticilerimiz sahile kör gözleri ile bakmışlar. Bu yıl sahil için yüzlerce şikayet alarak haber yaptığımızı okurlarımız iyi biliyor. Bu şikayetlerin çoğu da beldede yerleşik yaşayan yabancı vatandaşlarımızdan geldi.
  Hangi atamız söyledi bu sözü bilmiyorum ama “Beni sokmayan yılan bin yaşasın” sözü uygulanıyor Mahmutlar’da. O yılan sadece seni soktuğu zaman bağırıp acı çekeceğine, hep beraber o yılanın başını ezsek, hepimiz bin yaşasak kavramı yerleşmemiş beynimize.
Ali Çelik yönetiminin en önemli yapacağı iş, sahil projesi olmalı. Bu proje beldenin her kesiminden siyasilerin yer alacağı bir platform düzenlenip, gerçek Halk Kurulu oluşturulup, sahil projesi hayata geçirilmeli. Acele etmiyorum, geç kalmış bir proje olduğunu dile getirmeye çalışıyorum. 2011 yaz sezonunda her şeyi tamamlanmış bir sahil projesi Ali Çelik yönetiminin yüz akı olacaktır.
Beldenin doğru, ilkeli ve tarafsız bir basın kuruluşu olarak, bu önerimizi defalarca haykırmamıza rağmen kılını kıpırdatmayan yöneticilere isyan ediyorum. Bu belde hepimizin, önce bunu beyinler yazmalı.
“Şu başkan zamanında yapılmamalı, yoksa siyasi ve maddi rant sağlar kendisine” düşüncesi artık beyinlerden silinmeli. Siyasi rantı elbette sağlayacak yerel yönetim. Maddi rant da sağlanacak elbette. Ama hak ederek, çalışarak, alın teri akıtarak ve bu proje uygulanırken, Mahmutlar’daki müteahhitler, makineler ve insan emeği bu beldeden olmaya özen gösterilmeli. Demiri, çimentosu Mahmutlar’daki her ticaret erbabından alınmalı. İşte “Halk Hareketi”nin gerçek manası budur. O zaman Halk Hareketinin gerçeğini yansıtabiliriz.
Artık Mahmutlar’da temiz toplum, temiz siyaset istemek en tabii hakkımız olmalıdır. “Niçin” diyemiyoruz. Hak eden hakkını niçin alamıyor? Yüzlerce işe ihtiyacı olan gencecik insanımız varken, zenginlerin uşakları hem de hiçbir iş yapmadan verdiği reyin karşılığını belediyede çalışarak almaya çalışıyor. Defalarca dile getirmeme rağmen hiçbir yönetici bu konunun önemine değinmiyor. O zaman yetim hakkı diye bir şey bilmiyor usunuz diye sormak geliyor içimden…
 Zengin tıkınıp, tıksırırken o işe ihtiyacı olan kişiler, zenginlerin bu tıksırdıklarını dinlediğini elbette duyuyorsunuz peki rahat mısınız? diye size kimse söylemiyor mu? Kimse söylemiyorsa ben söylüyorum.
Lütfen beyler o koltuklar sizlere baki kalmayacak. Siz gidince bir diğeri gelerek, sizden aldıkları o kötü mirası devam ettirecek ve bu böyle sürüp gidecek. Zengin daha zengin, fakir ise tıksırığı duymaya devam edecek.
Başkanımız Çilekeş’e bir çağrıda bulunmak istiyorum. Seçimlerden önce gariban babası diye çağırılan Çilekeş, gel sen bir adım at, ‘algıda seçicilik yap’ o ihtiyaç sahiplerine iş ver, aş ver garibanların yüzünü güldür. O zengin adamların müteahhitlerin çocuklarını işten çıkart. Bak sana karşı kör bakanlar ne kadar objektif bakacaklar. Bunlar çok önemli şeyler. Daha birçok konu var, bunları da bir gözden geçir istersen…
Mesela belediyenin ihtiyaçlarını Mahmutlar esnaflarından karşılasan ne kaybedersin, bana göre kazanırsında. Mesela onlarca gönderilen çiçek çelenk gibi ihtiyaçların paraları Mahmutlar’da kalsa. Sanayici esnaf bu konuda çok dertli. Boya alma konusunda çok spekülasyon sözler var.
Bu arada beldede yapılan birçok cadde ve sokak asfalt ve parke taşı düzenleme işleri için teşekkür ediyorum. Metropol bir beldede yaşıyoruz, Bunlar elbette yetmiyor bizim beldemize.
Sahille başladık sahille bitirmek istiyorum sözlerimi. Sadece sahil projesi ile Mahmutlar turizmde istediği başarıyı yakalayamayız. Otelcilerimiz de artık biraz elini taşın altına koymalı. Otellerin dış mimari yapılarını birazcık olsun değiştirmeli.
Daha önce de defalarca gündeme getirdim mümkünse otellerimizin giriş ve çıkış kapıları Barbaros Caddesi’ne bakmalı. O zaman o turistlerden belde olarak daha fazla yararlanırız diye düşünüyorum.