MART KAPIDAN BAKTIRIR
Dün biraderi arayıp hal hatır sorduktan sonra “Babamın körüklü çizmesi ne oldu bana gönderir misin?” dedim.
Hele körüklü çizmem bir gelsin, ardından bir külotlu pantolon ve çift cepkenli yelek diktireceğim.
30 yıl önce aldığım ve kulpu koptuğu halde atmaya kıyamadığım çelik tencere tam kafama göre.
Çift bolatlı bir tanede Tokat baltası buldum mu geriye sadece at kalıyor.
Atın üstünde 5 saniyeden fazla kalamam ama olsun denerim olmadı mypet alırım.
Otağımı çok su tüketmeyen biri olarak Cebel-i Reis’in Dim tarafına kuracağım.
Tüm kahramanlık marşlarını bilirim neticede 12 Eylül sabahına Hasan Mutlucan’la uyanmış bir kuşaktan geliyoruz.
“Geçmişten adam hisse kaparmış…
Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
“Tarih”i “tekerrür” diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” demiş Mehmet Akif Ersoy Hemen aklıma 31 Mart vakası geliyor “Ne olur ne olmaz” diye bir düşünce seline kapılıyorum.
Öyle havaya girdim ki Payitaht dizisini izlerken elinde kılıç, kafasında alüminyum tencere ile nara atan internet fenomeni adamın havasındayım.
Ey Türk milleti, titre ve kendine gel, yerel seçime gidiyoruz “Ceddin deden neslin baban” Şaşırmayın, Ankara’da ki beylerin havası bu.
Bizde nasıl peki?
Alanya’da muhtemelen iki adaylı bir yerel seçim süreci yaşanacak.
Mevcut başkan Adem Murat Yücel iktidar partisi ile MHP’nin, Abdullah Sönmez ise Ana muhalefet partisi ile İYİ Partinin çatı adayı olacak.
Her iki adayı da sever sayarım, mevcut yönetimde birlikte çalıştılar ve birbirlerine kinleri olmadığına eminim.
Seçmenler olarak bizler sandığa gidip çok değerli iki adaydan birini ve meclis üyelerini seçeceğiz.
Olayın özeti budur ve ülkenin geleceği ile batının bizi kıskanması ile kahramanlık ve hainlik ile en küçük bağı ve ilişkisi yoktur.
Hissettiğim kadarıyla bu yerel seçimi bir genel seçim havasına sokup yerelde yapılanlarla ya da yapılacaklarla değil, Ankara’nın politik söylem ve yaklaşımlarıyla yönetecekler.
Ortamı gerdikçe gerecek ‘vatan millet Sakarya’ havasına sokacaklar ama yazık edecekler. Yerelde herkes birbirini tanır, yerelde oluşturulacak bir gerginlik ve kin politikası kazanan kim olursa olsun işini zorlaştıracaktır.
Akrabalık, dostluk ve komşuluk ilişkilerini zedeleyecektir.
Onun için diyorum ki “Angara havaları güzeldir ama Ankara oyunlarına kanmayın, içinizden kim geçiyorsa, kimin daha iyi hizmet edeceğini veya ettiğini düşünüyorsanız ondan yana tercihinizi kullanın.
Ama kimseyi kırmadan, kimseyi incitmeden hatta kol kola gidin sandığa.
Ve siz siyasi liderler; aynı şehrin sokaklarını, aynı apartmanın katlarını paylaşan, birbirlerinin düğününde oynayan, ölümünde ağlayan insanların arasına nifak sokmayın.
Olur mu?