YAŞAM TARZINA MÜDAHALE
Ülkemizde ortam ve konuşmalar çok hızlı konudan konuya geçiyor. Daha birinin etkisinden kurtulamadan bir yenisi hızla ardından geliyor. Bizi temsil eden büyüklerimiz ortaya bir cümle atıyor, ortalık hadi bakalım veryansın. Ne demek istiyor tüm kafalar bir anda karışık.
Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki, “biz yaşam tarzınıza karışmıyoruz…. “
Ne demek istiyor anlamış değilim! Bir söz mü söyledi yoksa “yaşam tarzınıza da karışırız mı” demek istedi kafamız karıştı.
Özgürlük; karşılıklı yaşam tarzlarına saygıyla başlar. Çünkü bu ülkede her milletten, her dinden, her mezhepten insanlar vardır. Ve bu insanlar bunlarla “aidiyet duygusunu” yaşamaktadırlar.
Aidiyet duygusu önemlidir. Eğer bir insan kendini bir yere ait hissederse orayı benimser ve oraya sahip çıkar.
Başımıza ne geldiyse sen şucusun ya da bucusundan geldi. Kendimizden olmayan bir diğerini ötekileştirmekten, yok saymaktan, baskılamaktan geldi. Güçlü olanın güçsüz üzerinde tahakküm kurmak istemesinden geldi.
Bastırılan insan baskı kalktığı zaman, ortamını bulduğu zaman saldırır. Çünkü ne kadar çok bastırılırsa o kadar çok kinlenir. Bu konuyla ilgili en güzel sözü Psikolojide Freud dile getirmiştir; “İfade edilmemiş duygular asla ölmez, sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekilde tezahür ederler.”
Yaşam tarzı insanın kendini ait hissetmesiyle, kendini güvende hissetmesiyle, rahatça ifade etmesiyle ilgilidir.
Şems Hazretleri der ki; “Sizin davanızı bilmek isterim, mananızı öğrenmek için. Mananızı bilmek isterim davanızı öğrenmek için. Her insan kendine bir değer biçer, atfeder ve vehmeder. Sonra kendine biçtiği bu değere şahit arar. Bu değere şahitlik edenleri sever.
Kişinin değeri anlamı kadardır. Kişinin anlamını onun manası belirler. Mana yoksa anlam olmaz. Kişinin manası, davası kadardır. Kişi ancak davası kadar mana taşır. O halde kişi davasını nasıl öğrenebilir? Kişinin davası ancak derdidir. Derdin neyse davan odur. Ya derdini dahi bilmeyenler?
Kişinin derdi en çok konuştuğu şeydir. Eyy İddiacı, sen derdin kadar değerlisin. Bırak başkalarında gerçek derdine bir bak.. vesselam”
Dilerim konuştuğumuz, manamız, yolumuz insanlığa, doğaya, tüm canlıya saygı duymakla olur.