ENDİŞELİYİM
Zaman zaman umutsuzluğa düştüğüm anlar oluyor. Sonra kendimi toparlıyorum “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” demiş “Utan” diyorum…
Türkiye İslam coğrafyasındaki en modern ülkedir. Bizim demokrasi temelimiz öyle ya da böyle yerleşti.
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimde vardır” diyerek sadece kendini tarif etmemiş büyük önder..
Mirastan pay verilmeyen kız çocukları adına, okula gönderilmeyip 12 yaşında el evine gelin olan bebekler adına endişeleniyorum.
Çocuğu olmadığı için cinci hocaya, koca dayağından komşuya sığınan kadınlarımız adına. Kapıda kul, işyerinde kul, cepte yok bir pul karın tokluğuna talim ettirilen garibanlar adına. Dünya nimetiyle doymayan oburlar yüzünden genç yaşta ahreti bekleyen çaresizler adına endişeleniyorum.
Ülke kaynakları hortumlanırken cebinde ekmek parası olmadığı halde alkış tutanlar adına.
“Bir hırka bir hurma” diyenlerin hırkasız ve lokmasız koyduğu fakirler adına endişe ediyorum. Bu ülkeyi hep birlikte yaşıyoruz.
Gün geldi sağcılar adına endişelendim ezilmesinler istedim.
Gün geldi solcular için.
Gün geldi Aleviler dışlandı horlanıp yakıldı, sürüldü.
Gün geldi Kürtlerle dalga geçildi.
Türbanlının hakkı yenince, sapla saman bir birlerinden ayrılmadan muamele yapılınca üzüldük. Bir dönem ayaklar altına alınan “TÜRK” kimliği adına endişeliyim.
Eline iktidar sopasını alanlar “ben bu sopayı artık kullanmayacağım” demedi.
“Güç bende” deyip ezdikçe ezdi.
Birbirimizi anlamayı dönüp affetmeyi düşünmedik.
Şimdi o kadar kin birikti ki endişeliyim.
İşte kitap işte defter oku özetini çıkar mevzudur yazılı ya da sözlü sınav.
Edebiyat dersinde kimya anlatan öğrenci gibidir yazılı kurallara, anayasaya, kanunlara uymayan iktidarlar.
“Bana göre kanun” diyenlerin onlara göre olmayan hukukla yargılanacak olmaları adına endişeliyim.
Demokrasiyi ileri götürmek için yola çıkıp demokrasiyi yasaklayanların gelecek günlerde demokratik bir muamele görmemelerinden dolayı endişeliyim.
Haksız yere zindanlarda çürütülen, yemeğine DDT katılan Silivri mağdurlarının öfke patlamasından endişeliyim.
Askerlere bay bay ederek geçen Teröristlere “göz yumun” diyenlerin akıbetlerinden değil ama her gün gelen şehit haberlerinden dolayı oluşan öfke patlamasından endişeliyim.
1960 -1980 darbelerinden muhtıralardan 28 Şubat süreçlerinin ardındaki tek adam mantığından endişelenmiştik.
Şimdi demokrasi adına Uzun Adam darbesinden endişeleniyorum.
Ama yine de içimde çalan bir umut türküsü var” buda gelir buda geçer ağlama”.