BRÜKSEL’DEKİ ADALET SARAYI
Brüksel’de bilim camiasında akademisyen olarak görev yapan kızımız Deniz Karaca ile Finlandiya vatandaşı Christer-Eric Halen’in 7 Mayıs 2016 tarihinde Brüksel’in tarihi meydanındaki(Grand Palace) Sarayında yapılan nikah törenine katılmak üzere Brüksel’e geldik.
Nikah töreninden sonra davete katılanlara Hotel Le Chatelain’de kokteyle birlikte akşam yemeği verildi.
Bizde yeni evli çifte bir anne ve bir baba olarak ömür boyu mutluluklar dileriz.
Bu arada bizlerde fırsat bulduğumuz anlarda Brüksel’in tarihi yerlerini görmeye çalıştık.
Bu kez bu kentin tarihi binalarından biri olan ve kentin merkezindeki Adalet Sarayını gezdik.
Brüksel’i gezenler mutlaka bilirler.Bu bina 20 Ağustos 1866 tarihinde o zamanki Belçika Kralı Leopold I tarafından dünyanın en büyük binası olarak yapımına başlanmış ve 15 Ekim 1883 tarihinde Kral Leopold II zamanında bitirilmiştir.
Adalet Sarayını gezerken o zamanki mimarların böyle bir sanat eserine ne kadar önem verdiklerini gördük.
Sarayın girişinde görkemli ve devasa büyüklükte bir salon ve bu salonun iki tarafında hukuki sorunları olan kişileri aydınlatmak amacıyla avukatların bulunduğunu ve ücretsiz olarak gelen kişilere hizmet verdiklerini öğrendik.
Birinci kata çıktığımız zaman kriminoloji suçlarının işlendiği mahkeme salonunu gezdik.
Salonun hemen girişinde biri başkan ikisi de yardımcısı olmak üzere üç hakimin olduğunu salonun sağ tarafında yaklaşık 15-20 kişinin jüri üyesi olarak görülen davada görüş bildirdiğini ama son görüşün yine mahkeme başkanına ait olduğunu salonun sol tarafında ise her tarafı kapalı cam bölmenin de tutuklu mahkumlar için ayrıldığını salonun arka tarafındaki bölümde ise duruşmayı izlemek üzere gelen kişilere ait olduğunu öğrendik.
Üzerinde durmak istediğimiz esas konuya gelince 133 yıl önce açılan bu adliye sarayını gezerken sanki tarihi bir müzeyi geziyormuş gibi olduk.
Avrupa kentleri kendi mimari tarzlarına göre 300 yıl ya da 400 yıl önce öyle tarihi binalar yapmışlar ki bu binaları aynen muhafaza ettiklerini söyleyebiliriz.
Örneğin; nikah töreninin yapıldığı Brüksel Belediye Sarayı 1402 yılında yapılmış ve aynen muhafaza edilerek yine burada nikah törenlerinin yapıldığını gördük.
İnsan buraları gezip gördükçe ufku açılıyor ve kentleşme konusunda bakış açısı da farklı oluyor.
Üzülerek ifade etmek gerekirse bizler kentlerin tarihi dokusunun nasıl korunacağını henüz bilmiyoruz.
Bu ve bunlara benzer tarihi Avrupa kentlerini görmeye giden özellikle yerel yöneticilerimizin bu kentlerden örnek almaları en büyük dileğimizdir.