DEVLET YÖNETİMİ

Demokrasi kurallarının yerleştiği ülkelerde toplumu yöneten siyasetçilerin en büyük özelliği bilimsel yönetimi uygulamakla birlikte topluma her an hesap verecek bir durumda olmalıdırlar.
Bu özellikte olan siyasi iktidarlar topluma her zaman örnek olurlar.
Hesap veremeyenler ise siyaset sahnesinden hemen çekilirler.
Demokrasi kurallarının henüz yerleşmediği ülkelerde ise toplumu yönetmeye soyunan siyasi iktidarlar genelde bilimsel yönetimi bir tarafa bırakarak toplumu alaylı olarak yönetmeye çalışırlar.
Bu örneklerini özellikle demokrasi tarihimizde görebiliriz.
1950 yılından başlayarak günümüze değin bizi yönetmeye soyunan siyasi iktidarlar, günün koşullarına göre hazırlayacakları bilimsel yönetim yerine hep kendi siyasi çıkarlarını ön planda tutarak bizleri yönetmeye çalışmışlardır.
Bu durum yönetimin verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir.
Hiç unutmam TODAİ Enstitüsünce 1960 yıllarda hazırlanan ve kamu yönetiminin yeniden düzenlenmesini içeren MEHTAP raporu ile 1980’li yıllarda yine TODAİ Enstitüsü tarafından hazırlanan KAYA projesine ait raporlar o zamanki siyasi iktidarlarca uygulanmamıştır.
Bilimsel olarak hazırlanan bu raporlar keşke zamanında uygulansaydı bugünkü olumsuz durumlar ortaya çıkmazdı.
Bugün devlet yönetimi artık bilimsel bir nitelik kazanmıştır.
Bu nitelikte olan demokratik yönetimlerde gerek yönetenler gerekse yönetilenler devletin koyduğu pozitif hukuk kurallarına uymak zorundadırlar.
Hiç unutmam TODAİE’de öğrenim gördüğümüz sırada uzun müddet ABD’de kaldığını açıklayan Selçuk Hocanın en büyük kapitalist ülke olan ABD’de toplumun üç şeyden çekindiğini, bunlardan birincisinin komünizmden- ki bu rejim ortadan kalktı- ikincisinin vergi memurundan, üçüncüsünün ise polisten çekindiklerini bizlere anlatmıştı.
Bugün ABD’de en büyük suçun vergi kaçakçılığı suçu olduğunu yazılı ve görsel medyadan öğreniyoruz.
İşte devlet yönetiminin en büyük özelliği her ülkenin kendi özelliğine göre koydukları hukuk kurallarına o ülke vatandaşlarının harfiyen uymasıdır.
Devlet yönetimi çok ciddi bir konudur.
Hasbelkader siyasete soyunup belli bir makama gelen kişilerin devlet yönetimi hakkında engin bir bilgi birikimi ve engin bir tecrübesi yoksa yönetimde çok sıkıntı çektiklerini tarih kitapları yazmıştır.