SİYASETTE TARTIŞMA KÜLTÜRÜ
Bir toplumda kişilerin bilinçli bir şekilde ve belli konularda örneğin; siyasi konularda fikir üreterek tartışabilmeleri için bu kişilerin öncelikle sosyal yaşamı düzenleyen kuralları bilerek uygulamasına,
Bu kuralların benimsenerek uygulanması da o toplumun çağdaş bir düzeyde olmasına bağlıdır.
Çağdaş bir düzeyde olması içinde o toplumun belirli bir evreden geçmesine,
Belli bir evreden geçmesi de o toplumun bilimle,sanatla,felsefeyle,kültürle vb.. uğraşarak belli bir zaman dilimi içerisinde kendilerini geliştirmesine,
Daha doğrusu o toplumun belli bir zamanda bilinçlenme düzeyinin artmasına bağlıdır.
Toplum olarak bizleri ele alalım.
Herhangi bir olayı tartışırken bu tartışmayı yeri geldiği zaman hemen kavgaya dönüştürerek kendimizi bu yolla haklı göstermeye çalışırız.
Bu yolla göstermemizin nedeni de eğitimsiz ve niteliksiz bir ortamda kendimizi geliştiremediğimiz için bu yola başvuruyoruz.
Herhangi bir kişiyi ele alalım. Burada bu kişi bu koşullar altında yetiştiği taktirde ister istemez kavgacı bir yapıya sahip olur.
Örneğin; yazılı ve görsel medyadan okuyor ve izliyoruz
Öyle kişiler var ki herhangi bir olay karşısında her türlü laf cambazlığı yaparak kendini haklı bir duruma getiriyor.
Örneğin; siyasete soyunan kişileri ele alalım.
Bu kişiler toplumu yönetmek üzere toplumdan oy almak için toplumun karşısına çıkarak bu topluma nasıl faydalı olacağım ve oluşan sorunları nasıl çözeceğim şeklinde herhangi bir görüş açıklayacağı yerde birbirlerine karşı yakışık olmayan ifadeler kullanmak suretiyle toplumu bu yolla ikna etmeye çalıştıkları görülmektedir.
Esasında böyle bir durumun siyasetçiler tarafından yaratılması toplum adına üzüntü verecek bir durum olmuştur.
Ancak bu olaya bakış açısını ters yönde değerlendirirsek, herhalde toplum siyasetçilerin böyle konuşmalarını benimsediği için, siyasetçilerde belki bu şekilde halka hitap ettiklerini söyleyebiliriz.
Bilindiği üzere siyaset toplumu ikna etme sanatı olup bu sanat icra edilirken siyasete soyunan kişiler, kamu yararını her zaman ön plana alarak bilinçli bir şekilde tartışıp yeni projeler üreterek halkın karşısına çıkmaları gerekir.
Tartışma kültürünün oluşması içinde tartışan kişilerin belli bir kültür düzeyinde belli bir bilgi birikiminde olmaları gerekir.
Bu nitelikte olmayan kişilerle hiçbir zaman tartışılmaz.
Toplumun bilinçli bir şekilde olayları değerlendirmesi o toplumun belli bir kültür düzeyinde olmasına da bağlıdır.
Özellikle siyasetçiler tarafından düzenlenen toplantılarda sosyal yaşam kurallarını uygulamak ve toplumu bilgilendirmek kaydıyla ‘biz bu topluma neler verebiliriz, nasıl bir hizmet üretebiliriz, topluma nasıl ekonomik yönden bir kalkınma sağlayabiliriz ?’ şeklinde somut önerilerle halkın karşısına çıkmaları gerekir.
Öyle gereksiz tartışmalar yapılması toplum üzerinde olumsuz bir etki bırakabilir.